16 Haziran 2016 Perşembe

Mara Adası (Marado) [Güney Kore] 2

Kıyı Şeridi
Marado son derece kayalıklı bir sahile sahiptir. Adada deniz mağaraları bile bulunmuştur. Adanın bir uçtan bir uca sahil uzunluğu 4.2 kilometredir. Ada sahili görebileceğiniz bir yürüyüş yolu ile çevrilidir. Adanın etrafını yürüyerek bir saatte dolaşmak mümkündür.
Gelgitlerin meydana getirdiği erozyon nedeniyle doğu kıyısı ada sakinlerinin Gue Jeong dediği son derece sıradışı uçurumlardan oluşmaktadır. Bu uçurumların uzunluğu 39 metreye kadar uzanır. Ve Kore kaktüsler ve ditch deeds (Türkçeye çeviremedim) gibi bitkiler buralarda bulunur.
Mara adasında 4 tane rıhtım bulunur. Bunlar; Sal-rae duck, Jariduck, Jangsiduck ve Sinjak-no isimli rıhtımlardır. Balık yılın her zamanı bol ve çeşitlidir. Özellikle de Jariduck iskelesi tarafında.

Günümüzde
Şu an Marado'da bir ilk okul, polis karakolu, kilise, tapınak ve deniz feneri bulunmaktadır. Adada kırk hane vardır ve günde ortalama 700 turist bu adayı ziyaret eder. Turistler için 50 turistik tesis yapılmıştır.
Adadaki deniz feneri
Çevre
Marado'nun bazalt kayalıklardan oluşan kıyı şeridi bir çok kabuklu deniz canlısının evidir. Adanın orta kesiminde küçük bir orman bulunmaktadır. Ama bu orman sonradan dikilme ağaçlardan oluşmaktadır ve bir çit ile korunmaktadır.

Turistik Yerler
Güneş Enerjisi Santrali
Marado'nun doğu sahilinde bir güneş enerji santrali vardır. Bu santral 30 kW kapasitesindedir ve 27 henenin elektrik ihtiyacını karşılar.

Çikolata Müzesi
Bu küçük müze Marado'da kesinlikle görülmesi gereken belli başlı yerlerden biridir. Bina rönesans tarzıyla inşa edilmiştir.

Cheonyeodang Tapınağı
Cheonyeodang Marado'da kesinlikle görülmesi gereken küçük bir tapınak. Bu tapınakta insanlar dalgıçların selameti için dua ederler.

Janggun Kayası
Janggun Kayası Generalin kayası anlamına gelmektedir. Geleneksel olarak bu kaya ada sakinleri için önemlidir. Kıyı sakinleri yaygın olarak Janggun kayasının, doğa ve doğa bilinci için kutsal olduğuna inanır.

Yazı dizisinin 3. ve son bölümü Mara adası yorumum eşliğinde foto tur yakında yayında

15 Haziran 2016 Çarşamba

Sihirli Lamba 2. Bölümün Hikayesi

Sihirli Lamba'nın 2. Bölümünü Wolftoon'dan okuyabilirsiniz.

1. Bölümde yaptığım karakterlerin duruş açısındaki hatayı bu bölümde düzelttim. Ama bu kezde yine göze batacak bir hata yaptım. Çocuğu bir önceki ve bir sonraki bölümdekinden çok büyük çizdim. Ayrıca yüzünü de ne kadar benzetmeye çalışsam da bir önceki bölümdekine benzetemedim. Çocuğun elini de doğru düzgün çizemedim. Bütün bu aksilikler bana bir kez daha gösterdi ki benim oturup doğru düzgün insan anatomisine çalışmam lazım. Ama yeni denediğim her şey böyle fiyasko ile sonuçlanmadı. Cin'in yönünü çok iyi bir şekilde değiştirebildim.

Şu an çok sıkışık bir durumdayım. Evimden barkımdan oldu. Yine de aklımın bir köşesinde yeni giriştiğim Wolftoon projesi var. İleri de çizim yapamama veya daha az çizim yapma ihtimalime karşı bir light novel projesinin temellerini atmaktayım.

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. 3. Bölümde görüşmek üzere...

14 Haziran 2016 Salı

Anonymous Ads (A-ads) Reklam Platformu

A-ads veya uzun ismiyle Anonymous Ads kısaca anonim reklam platformu. Bu tarz bir reklam platformuna ilk defa rastladım. Sitene / bloguna kayıt olmadan bile reklam alabiliyorsunuz. Kayıt bile olmadan reklam yayıncısı olma fırsatı sunan bu platformda dolayısıyla sitenizin kabul edilmemesi gibi bir ihtimaliniz yok. Ama bu reklam platformunun çok kötü bir özelliği var. Bu özellik ödemeleri sadece bitcoin ile yapıyor olması. Minimum ödeme limiti de 10 bin satoshi gibi çok düşük bir rakam. Her 10 bin satoshi'de kazandığınız para bitcoin adresinize otomatik olarak yatıyor. Bir diğer kötü yanı ise gösterim başına ve tıklama başına çok az para vermesi. Üstelik gösterimlerin çoğu sayılmıyor. Bu yüzden ne kadar kazanabileceğinizi söylemek çok zor. Ama pek fazla bir şey kazanamayacağınız kesin.

Gariplik sadece Bitcoin'le ödeme yapmasında ve anonim olarak reklam yayınlanmasına izin vermekle sınırlı değil. Referans programı da bir garip. Genellikle referans linkinizle üye yaptığınız yayıncıların kazancının %5 veya %10'u size gelir bu tarz sitelerde. Ama A-ads'da böyle bir referans sistemi yok. A-ads'daki referans sistemi sadece reklam verenlerin harcadığı paradan kar dağıtmak şeklinde.

A-ads'ı 5 aydan uzun süredir kullanıyorum. İlk başlarda çok az kazandırdığı için hiç hoşuma gitmiyordu. Ama şu an Paypal'ın da Türkiye'den çekilmesiyle alternatif ödeme yöntemlerinin önemi arttı. Son zamanlarda Türk lirası ve dolar karşında değerlenen Bitcoin'e olan ilgi de artıyor. Ama yine de Bitcoin'i Türk lirasına dönüştürmek ve hesabına çekmek çok sıkıntılı bir süreç. Bunu bir kenara bırakırsak A-ads Paypal'a ödeme yapmıyor ve diğer CPM ve CPC reklam ağları gibi minimum ödeme limitleri yüksek değil. Zaten bu yüksek ödeme limiti olan reklam platformlarında bir de vergi kesintileri oluyor. A-ads'da ise şu anın kuru ile hesabınızda 17.küsür kuruş olduğunda paranız direk olarak bitcoin cüzdanınıza yatıyor. A-ads'ın kıymetini bu gün bu blog için Adsense'ye alternatif bir reklam platformu ararken anladım. Eğer sitenize gelen trafik düşükse minimum ödeme limiti 100 lira olan reklam platformlarına, bu parayı kaç ayda ve ne kadar kesinti ile yatıracağını bilmeden güvenmektense A-ads ile azar azar bir şeyler biriktirebilirsiniz. En önemlisi de bu tarz reklam platformlarında minimum ödeme limitine ulaşabileceğiniz bile meçhul.

Eğer sizinde az trafik alan bloglarınız varsa A-ads'ı kullanabilirsiniz. Hiç yoktan iyidir mantığıyla bütün ilgilenmediğiniz bloglarınıza A-ads'dan reklam ekleyebilirsiniz. Ama işi abartmayın. Bir siteye bir tane A-ads reklamı yeter de artar bile. Fazlasına gerek yok çünkü her IP bir kere sayılıyor. Hatta bazen sayılmadığı da oluyor. Daha fazla reklam eklemek sizin kazandığınız parayı artırmıyor. O yüzden sitenizin görselliğini düşünerek sadece bir tane reklam eklemenizi tavsiye ederim.

13 Haziran 2016 Pazartesi

Türkiye'nin Tek Anime Kanalı Animez


Memlekete gittiğim zamanlar hariç televizyon izlemiyorum. Zaten kendi evimde de televizyon yok. Hatta şu anda evim de yok. Televizyon izleme fırsatı bulduğum zamanlar izlediğim toplamda 3 kanal var sadece. Bunlar: C TV, NHK World ve Animez. Diğer kanalların hiç birinde ilgi çekici bir şey yok. Bu yazıda bu kanallardan biri olan Animez hakkındaki düşündüklerimi sizlerle paylaşacağım.

Animez'i kısaca tanıtmak gerekirse: Türkiye'nin ilk ve tek anime kanalı. Çocuk kanalı Kidz günün bir buçuk saati Animez olarak yayın yapıyor. Bir buçuk saat çok kısa bir süre. İnşallah ileride bu süreyi uzatırlar.

Önceden 21.30 da yayına başlayan Animez şu an 23.00'da yayına başlıyor ve 3 farklı animeden birer bölüm yayınladıktan sonra tekrar Kidz'e geçiyor. Yayın saatinin ileri alınmasına çok sevindim açıkçası. Ailemden ötürü 21.30 - 23.00 saatleri arası televizyon izleyemiyordum. Çünkü hepinizin bildiği gibi o saatler dizi saatleri ve her yaşlı Türk vatandaşı o saatlerde dizi seyreder.

Şu anda yayınlanan animeler sırasıyla: Sailor Moon, Naruto ve Bleach. Yayın akışına Animez'in sitesinden ulaşabilirsiniz. Açıkçası bu animeleri izlerken eski günleri hatırlamak iyi oluyor. Zaten başka bir işe de yaramıyor. Bu animeleri ilk defa izleyen birinin her gün aynı saatte Animez'i seyretmesi gerekir ki bu da çok zor. Benim gibi çoğu kişinin animeyle ilk tanışmasının MTV'deki anime gecesi olduğunu düşünürsek Animez gibi bir anime kanalının animenin ülkemizde yayılmasında ne denli önemli olduğu anlaşılır herhalde.

12 Haziran 2016 Pazar

Mara Adası (Marado) [Güney Kore] 1

İsimler: Mara Adası, Marado, 마라도, 馬羅島
Mara adası Jeju sahilinin 8 kilometre güneyinde Güney Kore'ye bağlı bir adadır. Güney Kore'nin en güneydeki toprak parçasıdır. Mara adasının yüz ölçümü 0.3 km²'dir. Adanın nüfusu yaklaşık olarak 90 kişidir. Uzun süredir Marado'da yaşayan kadınların güçlü, erkeklerin uysal (kılıbık) olduğu hakkında söylentiler vardır. Adadaki sıradışı kayalar sayesinde turistik bir yer haline gelmiştir. 2 Tane feribot ve çok sayıda gezi teknesi ile Mara adasının Jeju adası ile bağlantısı sağlanır.
Rıhtımlardan bir tanesi
Marado, Gapa adasıyla birlikte Jeju'nun Jeju haricindeki tek şehri (ilçesi) olan Seogwipo'nin Daejeong bucağına bağlıdır. Marado'nun en güney ucu aynı zamanda Güney Kore'nin de en güneyidir.
Kore'nin en güneydeki noktası
Subtropical iklimin yaşandığı ada aynı zamanda bir milli tabiat parkıdır. 18 Temmuz 2000'de milli park numarası 423 olarak belirlenmiştir.

Adanın Tarihi
Marado aslında ıssız bir adaydı. Yasak ada anlamına gelen Keumdo (금도,禁島) olarak biliniyordu. Choson Ilbo gazetesinde Lee Kyu-tae tarafından 1967'de yayınlanan bir yazıya göre adaya ilk olarak 1880 yılında Kim Seong-oh (김성오,金成五) isimli bir kadın ve onun abisi yerleşmişler. Topraksız fakir bir köylü olan Kim Seong-oh'un babası ölüm döşeğindeyken kendisine bu adadan bahsetmiş. Böylece bu kadında bu adaya yerleşmeye karar vermiş. Kim yanına iki erkek kardeşini, tarım aletleri ve biraz tohum almış ve bu adaya doğru yola çıkmışlar. Ama Mara adasına vardıklarında sandallarını bağlayacak bir yer bulamamışlar. Bu yüzden adanın etrafında üç tur atmak zorunda kalmışlar. 10 Yıl sonra Ryukyu Krallığından Torishima'lı iki balıkçı Marado adasında karaya vurmuş. Ve böylece bu iki balıkçıda Kim ve kardeşlerine katılmış.
Havadan Marado Adası
Ancak Jeju ilinin arşivlerindeki belgeler adaya ilk yerleşimle ilgili farklı bir hikaye anlatıyor. Bu hikayeye göre adanın ilk sakinleri Marado'ya 1883'de yerleşmişler. Bay Kim adında Jeju'nun küçük bir köyü olan Daejeong'da yaşayan biri bütün servetini kaybetti (Bu ve bunda sonraki cümleden fazla bir şey anlamadım). Yakınları da ona birlikte Marado'ya yerleşmeyi teklif etti. O zamanlar Jeju'da papaz olan Sim Hyun Taek izin vermesiyle Mara adasına ilk yerleşim yaşandı. Bağımsızlıktan sonra Gapa-ri ve Daejeong-eup'la birlikte Jeju'ya bağlandı. Böylece bağımsız kasaba Marari adı ile anılmaya başlandı.

Yazının ikinci bölümü çok yakında sizlerle

11 Haziran 2016 Cumartesi

Belediyelerin Yasa Dışı Otopark Ücreti Uygulaması

Neredeyse her şehirde belediyeler şehrin en işlek bir kaç caddesinde yol kenarına park eden arabalardan otopark ücreti alır. Benim ve çok yakın çevremin arabası olmadığından bu olay hakkında fazla düşünmemiştim açıkçası. Ama bir arkadaşım bana bu uygulamanın yasa dışı olduğunu ve bu otopark ücretini vermek zorunda olmadığımızı söylemişti. Neyse bu gün gördüğüm bir haber sayesinde bu olayı uzun uzadıya inceleme fırsatım oldu.
Çorum'da CHP merkez ilçe başkanı bir kaç kere bu sözde otoparkçılarla "ücret ödemeyeceğim" diye tartışmış. Ve bu mücadelesini dahada büyüterek yerel basına duyurmuş. Sonrasında ise bu otoparkçılar CHP'li başkana saldırmış ve darp etmiş. Olay sonrası saldırganlar anında serbest kalmış. Ve belediye aceleyle bu otopark uygulamasını durdurmuş. Arabam olmadığı için kaldırılmasının hiç bir işime yaramayacak olmasına rağmen ve CHP'li olmama rağmen, CHP Çorum Merkez ilçe başkanına sadece bir şehirde bile olsa ülkemizdeki bir saçmalığın kaldırılmasına vesile olduğu için teşekkür ediyorum.

Olaylar böyle güzel gelişirken birileri yine boş durmuyor. Otoparkçılar belediyenin önünde basın toplantısı yapmış. Bu haberi ve nasıl kamuoyuna servis edildiğini okuyunca gözlerime inanamadım. Sanki belediyenin otopark uygulaması ve parayı toplayanlar haklıyken mağdur edilmiş gibi servis edilmiş. Çorum, bu uygulamanın Türkiye'de yıkılmasında ilk basamak olabilir diye düşünürken yıllardır bu kişilere paralarını kaptıran cahillerin "biz veriyoruz o da versin parasını" gibi yorumlarda bulunduğunu gördüm. (Burada caddeye park ettiği için para veren herkese cahil demiyorum. Yanlış anlaşılmasın. Her kes hukukçu değil ki neyin yasal neyin yasa dışı olduğunu bilsin. Ama olay gündeme gelip neyin ne olduğu bilindikten ve seninde o haberi okumuş olmana rağmen o haberin altına böyle bir şey yazıyorsan hem cahil hem de salaksın. Lütfen alınmayın gerçek bu.) Açıkçası sözde otoparkçılardan daha çok bu zihniyette bir sürü kişinin olması beni üzdü. Ve bu zihniyet daha doğrusu zihniyetsizlik halkımızın üzerinden kalkmadıkça bu ülke yaşanmayacak bir yer olarak kalmaya mahkum. Ayrıca olay ulusal medyaya daha vahim bir şekilde aktarılmış. CHP merkez ilçe başkanının otoparka gidip oto parkçılarla kavga ettiği anlamına gelen cümlelerle anlatılmaya çalışılmış olay. Halbuki burada otoparktan kasıt cadde, sokak. Unutmadan sözde otoparkçıların bir de CHP'li ilçe başkanına mübarek günde sarhoştu demesi yok mu. "Tek kitaplı insandan korkarım" diye boşuna söylememiş düşünürün biri. AKP ve ondan faydalananların en büyük silahı din. Köşeye sıkıştıkları her zaman dini bir silah olarak kullanıyorlar. Burada da mübarek günde sarhoştu kavga çıkardı demeleri de bu yüzden. Adam toplantısından çıktıktan sonra yaşanmış olay. Ya toplantı yerine alem yaptı CHP'liler ya da ilçe bakanı toplantıya katılmadı. İkisi de kolaylıkla polis tarafından kontrol edilebilirdi ve olay kapanmaz devam ederdi. Siz niye CHP ilçe başkanının içkili olduğunu polise söylemediniz de salındıktan sonra Muzaffer sizi kapı dışarı ettiğinde böyle saçma bir şey ortaya atıyorsunuz. Nedeni bu kişilerin geçmişlerinin hiç sağlam olmaması ve o zaman haksız olduklarından sadece salınmayı düşündükleri. Nasıl olsa bu adam CHP'li bunu takan olmaz. Biz işimize devam ederiz diye düşünmüşlerdir. AKP'lilerin de hoşuna gidiyor tabi ateş olmayan yerden duman çıkmaz deyip bak adam ramazan ayında içki içip sağa sola sataşmış diye yayacaklar.

Gelelim enine boyuna belediyelerin otopark uygulamasına. Caddeye park eden bir arabadan ücret almak ne fayda sağlar. En önemli faydası o para hiç bi iş yapmamalarına rağmen bir sürü kişinin cebine girer. Türkiye'nin ana sorunlarından biri üretimin azlığıdır. Yani o sözde otoparkçılar sokakta gezip para toplayacağına gidip bir fabrikada veya dükkanda çalışsa emek verdikleri bir şey için para alacaklar ve halk da onların emeklerinin karşılığında ortaya çıkan hizmet veya maldan yararlanacak. Ama önceki durumda sözde otoparkçılık yapmanın halka tek bir faydası var o da işlek yerlerdeki caddelerin yakınlarındaki iş yerlerinde çalışanların veya iş yeri sahiplerinin arabalarıyla dolup taşmıyor caddeler. Bunun suçlusu ise esnaf ve çalışanlar değil ki. Beleş ve iş yerine yakın yere tabi park eder adam. Bunu önlemek için park yasağı getirilip otopark girişimlerine destek verilmeli. Ayrıca belediye geniş otoparklar yapıp oradan para toplasa yani bildiğiniz ticaret yapsa kimse bir şey demeyecek. Bizim vergilerimizden pay al, bir de kamu malından resmen kira al ne ala memleket.

Elimden geldiğince burada siyasete girmemeye çalışıyorum. Ama bütün ülke için önemli olabilecek bu olayı kendi yorumlarımı da katarak sizlerle paylaşmak istedim. Eğer hoşunuza gitmediyse affola. Halkın hakkını savunanlara halkın sırtını dönmediği ve kendilerini sömürenleri desteklemediği bir ülkede yaşamak dileğiyle.

My Drama List

mydramalist.com alan adını kullanan My Drama List Uzak Doğu film ve dizileri izleyenlerin işine yarayabilecek bir site. Kısaca My Anime List'in Dramalar için olan versiyonu.

My Drama List içinde bulundurduğu bir sürü drama ve film ile bir dizin ve drama ve filmlerle ilgili bilgi deposu görevi görmekte. Ayrıca bu dizi ve filmlerden izlediklerinizi listelemenize olanak sunmakta. Tabii listelemek için üye olmanız gerekmekte. Bu sayede fazla Asya dizisi ve filmi seyretmeyenler bir dizide nerede kaldığını unutmamış oluyor. Ayrıca My Drama List'te drama ve filmlerle ilgili haberler, fragmanlar ve oyuncularla ilgili bilgiler de bulunmakta. Bunların dışında üyelerin kendi arasında iletişim kurması için bir de forumu var.

Uzak Doğu çok geniş bir coğrafya ve bir çok ülkeyi içinde bulunduruyor. Ayrıca sınırları tartışmalı bir bölge. Mesela bazıları Hindistan'ı da Uzak Doğu'da sayarken bazıları saymıyor. Bu yüzden My Drama List'te hangi ülkelere ait film ve dizilerin bulunduğunu bilmekte fayda var. My Drama List'te sadece; Güney Kore, Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan, Hong Kong ve Tayland dizi ve filmleri bulunmakte.

Bu siteyi tanıtmış iken kendi My Drama List linkimi vermeden olmazdı: http://mydramalist.com/dramalist/Roronoa_Zoro Siz de kendi drama listenizi açıp yukarıdan urlsini kopyalayarak arkadaşlarınıza gönderebilir veya benim gibi blogunuzda vb. yerlerde paylaşabilirsiniz.