21 Aralık 2018 Cuma
Bitcoin'in Düşmesi Benim İçin Ne İfade Ediyor?
Bitcoin veya diğer kripto paralar bir kaç haftadır çok düşük seviyelerde seyir ediyor. Ben de bu konu hakkında kısa bir yazı yazmaya karar verdim. Yazıma başlamadan önce yazdığım herşeyin yatırım tavsiyesi olmadığını ve yatırım yapmadan önce sadece kendinize danışmanız gerektiğini hatırlatırım.
Bazı felaket tellalları "Bitcoin düştü, bundan sonra daha da düşecek. Artık Bitcoin bitti diyorlardı." Şu an tekrar yavaş da olsa yükselişe geçti. Ama bu yazının konusu bu değil. Bu yazının ana konusu Bitcoin'in düşmesinin faydaları.
Elinde çok fazla (fazla veya az olması kişiye göre değişir.) Bitcoin olan biri için Bitcoin'in düşmesi kötü bir şey olabilir. Çünkü yatırabileceği parayı Bitcoin'e yatırmış ve Bitcoin'in düşük olduğu bu zamanlarda yatırdığı para Bitcoin ile erimiştir. Ayrıca Bitcoin'in yeniden yükseleceğinin de garantisi yok.
Ama bir de benim gibi elinde çok az Bitcoin olanlar var. Elimdeki Bitcoinlerin tamamına yakınını üniversite harcımı ödeyebilmek için bozdurup çekmiştim borsadan. Hatta çok iyi bir değerden bozdurdum. Ben bozdurduktan bir ay sonra filan da düşmeye başladı Bitcoin. Ben de tekrar bitcoin kazanmak için bir kaç tane faucet sitesini belirleyerek her gün bu sitelerdeki captchaları çözerek bitcoin ve diğer kripto paraları toplamaya başladım.
Ama ilk faucet gezmeye başladığımda Bitcoin ve diğer kripto paraların değeri yüksek olduğu için kazandığım paranın Türk Lirası olarak değeri yüksek ama Bitcoin ve diğer kripto paralar olarak değeri düşüktü. Ama Bitcoin düştükçe Faucet sitelerinin verdiği Satoshi ve kripto para miktarı iki katına çıktı. Bu şekilde daha hızlı Bitcoin ve diğer kripto paraları kazanmaya başladım.
Şimdi Bitcoin'in ve diğer kripto paraların tekrar yükselerek 2 katına çıktığını düşünün. Benim Bitcoin 40.000 lira da kazanacağım paranın 2 katı kadar param olmuş olacak. Yani olumsuz bir durumu olumlu bir duruma çevirmiş olacağım. Ama bu riskli bir durum. Çünkü Bitcoin'in yükseleceği kesin değil. Yükselirse de kaç ay veya yıl sonra 40 bin lirayı geçeceği belli değil. Ben Bitcoin'in yükseleceğine inanıyorum. Bu yüzden Bitcoin fiyatının düşmesini olumsuz bir durum olarak değil aksine olumlu bir durum olarak değerlendiriyorum ve olabildiğince Bitcoin toplamak için kullanıyorum.
Kullandığım Faucet Siteleri:
Bonus Bitcoin
Free Dogecoin
Bit Fun
Moon Bitcoin
Moon Dogecoin
Moon Litecoin
Moon Dashcoin
Moon Bitcoin Cash
Bu 8 siteden günde ortalama 0.25 lira kazanıyorum.
Bu yazı ve bu blogta yazdığım hiç bir kelime, cümle, yazı yatırım tavsiyesi değildir. Kendiniz bütün durumları değerlendirerek kendi hür iradeniz ile yatırım yapma kararı alın!
20 Aralık 2018 Perşembe
Cem Seymen
Cem Seymen CNN Türk kanalının ekonomi departmanında çalışan bir televizyoncu, sunucu, programcı. Cem Seymen'i sıradan bir ekonomi medyası çalışanından ayıran en büyük özelliği, tarım ve teknolojiye önem vermesi ve programlarında gençleri ve genç kalanları hedef alması.
Cem Seymen'i ilk kez lisedeyken; 2006 veya 2007 yılında İş Seyehati ismindeki programı sayesinde tanıdım. O zamanlar ben bir lise öğrencisiydim. Cem bey Tayland'a gitmişti. Konuşmaları benim için fazla bir anlam ifade etmiyordu ama programın isminin "İş Seyehati" olması ilgimi çekmişti ve izlemeye devam ettim. Programın sonunda Cem Seymen: "Öğrenciler..." diye sözüne başladı ve umut aşılayan cümleler ağzından dökülmeye başladı. Konuşmanın konusu: Mezun olduktan sonra boş durulmaması ve her kapının aralanması yönündeydi. Ve Tayland'da çalışabilmek için yapılabilecek bir kaç şeyden daha bahsetmişti. Program bittiğinde içimden "keşke daha fazla izleyebilseydim" düşüncesi oluşmuştu.
Ama gel zaman git zaman bu programı da Cem Seymen'i de unuttum. Yıllar sonra televizyonda Cem Seymen Tayvan'da isminde başka bir programına denk geldim. Ama annem ve babam hemen kanalı değiştirerek izletmedi. Tabii bu kez bilgisayar ve internete sahip olduğum için sonradan bütün bölümleri izledim ve Cem Seymen'in diğer programlarını da izlemeye başladım.
Bir çok kişi Cem Seymen'in hep aynı şeyleri söylemesinden sıkılabilir ve bu adam hep aynı şeyleri söylüyor diye düşünebilir. Açıkcası ben de bazen böyle düşünüyorum. Mesela tarım üzerinde çok fazla duruyor. İnsanı tarım konusunda iş yapma, bir girişimde bulunma konusunda gaza da getiriyor. Ama benim tarımda bir girişimde bulunma şansım çok az. Çünkü Türkiye'de çok maliyetli bir sektör tarım. Özellikle daha önce tarım alanında hiç çalışmamış biri için çok riskli bir sektör. Teknoloji, bilgi toplumu gibi konulara daha fazla yönelse benim açımdan daha iyi olur.
Cem Seymen'in benim üzerimdeki etkisi büyük. Mesela Web Tasarımı ve Kodlama bölümünü seçmemin en büyük nedenlerinden biri Cem Seymen'in programları sayesinde geleceğin bilişim teknolojilerinde, yazılımda, kodlamada olduğunu anlamamdı. Kayıdımı yaptırmadan iki hafta önceye kadar Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümüne kayıt olmayı düşünürken bir anda fikrimi değiştirerek Web Tasarımı ve Kodlama bölümüne kayıt oldum. Üç hafta sonra üçüncü dönem bitecek ve ben web tasarımı ve kodlama bölümüne kayıt olduğuma hiç pişman olmadım. Sadece bir kaç kere KPSS'de daha fazla avantaj sağladığı ve Yönetim Bilişim Sistemleri'ne DGS ile dikey geçiş yapılabilme olanağı yüzünden Bilgi Yöentimi bölümüne mi kayıt olsaydım diye düşündüm. Web Tasarımı ve Kodlama Bölümü benim için ilk adım oldu. Şu an hem Web Tasarımı ve Kodlama Bölümünü hem de Bilgisayar Mühendisliği bölümünü okuyorum.
Cem Seymen'in beni etkilediği bir başka mesele ise yurtdışı seyehati. Bir kere Cem Seymen Amerika'ya nasıl gittiğini ve orada yaşadığı şeyleri anlatıyordu ve ekliyordu: "Ne yaparsanız yapın kesinlikle yurtdışına çıkın, gezin." Cem Seymen'in o konuşması beni çok motive etti. Tek başına bu durum etkili olmasa da kafamdaki ilk kıvılcımlar Cem Seymen sayesinde oluştu.
Aslında Cem Seymen beni bunlardan daha çok konu da etkiledi ama yazının daha fazla uzamasını istemiyorum. Aslında bu yazıya başlarken seçmece 10 cem seymen videosu şeklinde bir yazı hazırlamayı planlıyordum. Videoları eklemeden biraz Cem Seymen'i tanıtayım dedim ve bu kadar cümle klavyemden dökülünce yazının ismini değiştirdim.
Herkese Cem Seymen'i bir kere bile olsa dinlemesini, izlemesini tavsiye ederim.
Cem Seymen'nin YouTube kanalı: https://www.youtube.com/channel/UCvUt652_naBFlGdb7vfm_ZA
Cem Seymen'i ilk kez lisedeyken; 2006 veya 2007 yılında İş Seyehati ismindeki programı sayesinde tanıdım. O zamanlar ben bir lise öğrencisiydim. Cem bey Tayland'a gitmişti. Konuşmaları benim için fazla bir anlam ifade etmiyordu ama programın isminin "İş Seyehati" olması ilgimi çekmişti ve izlemeye devam ettim. Programın sonunda Cem Seymen: "Öğrenciler..." diye sözüne başladı ve umut aşılayan cümleler ağzından dökülmeye başladı. Konuşmanın konusu: Mezun olduktan sonra boş durulmaması ve her kapının aralanması yönündeydi. Ve Tayland'da çalışabilmek için yapılabilecek bir kaç şeyden daha bahsetmişti. Program bittiğinde içimden "keşke daha fazla izleyebilseydim" düşüncesi oluşmuştu.
Ama gel zaman git zaman bu programı da Cem Seymen'i de unuttum. Yıllar sonra televizyonda Cem Seymen Tayvan'da isminde başka bir programına denk geldim. Ama annem ve babam hemen kanalı değiştirerek izletmedi. Tabii bu kez bilgisayar ve internete sahip olduğum için sonradan bütün bölümleri izledim ve Cem Seymen'in diğer programlarını da izlemeye başladım.
Bir çok kişi Cem Seymen'in hep aynı şeyleri söylemesinden sıkılabilir ve bu adam hep aynı şeyleri söylüyor diye düşünebilir. Açıkcası ben de bazen böyle düşünüyorum. Mesela tarım üzerinde çok fazla duruyor. İnsanı tarım konusunda iş yapma, bir girişimde bulunma konusunda gaza da getiriyor. Ama benim tarımda bir girişimde bulunma şansım çok az. Çünkü Türkiye'de çok maliyetli bir sektör tarım. Özellikle daha önce tarım alanında hiç çalışmamış biri için çok riskli bir sektör. Teknoloji, bilgi toplumu gibi konulara daha fazla yönelse benim açımdan daha iyi olur.
Cem Seymen'in benim üzerimdeki etkisi büyük. Mesela Web Tasarımı ve Kodlama bölümünü seçmemin en büyük nedenlerinden biri Cem Seymen'in programları sayesinde geleceğin bilişim teknolojilerinde, yazılımda, kodlamada olduğunu anlamamdı. Kayıdımı yaptırmadan iki hafta önceye kadar Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümüne kayıt olmayı düşünürken bir anda fikrimi değiştirerek Web Tasarımı ve Kodlama bölümüne kayıt oldum. Üç hafta sonra üçüncü dönem bitecek ve ben web tasarımı ve kodlama bölümüne kayıt olduğuma hiç pişman olmadım. Sadece bir kaç kere KPSS'de daha fazla avantaj sağladığı ve Yönetim Bilişim Sistemleri'ne DGS ile dikey geçiş yapılabilme olanağı yüzünden Bilgi Yöentimi bölümüne mi kayıt olsaydım diye düşündüm. Web Tasarımı ve Kodlama Bölümü benim için ilk adım oldu. Şu an hem Web Tasarımı ve Kodlama Bölümünü hem de Bilgisayar Mühendisliği bölümünü okuyorum.
Cem Seymen'in beni etkilediği bir başka mesele ise yurtdışı seyehati. Bir kere Cem Seymen Amerika'ya nasıl gittiğini ve orada yaşadığı şeyleri anlatıyordu ve ekliyordu: "Ne yaparsanız yapın kesinlikle yurtdışına çıkın, gezin." Cem Seymen'in o konuşması beni çok motive etti. Tek başına bu durum etkili olmasa da kafamdaki ilk kıvılcımlar Cem Seymen sayesinde oluştu.
Aslında Cem Seymen beni bunlardan daha çok konu da etkiledi ama yazının daha fazla uzamasını istemiyorum. Aslında bu yazıya başlarken seçmece 10 cem seymen videosu şeklinde bir yazı hazırlamayı planlıyordum. Videoları eklemeden biraz Cem Seymen'i tanıtayım dedim ve bu kadar cümle klavyemden dökülünce yazının ismini değiştirdim.
Herkese Cem Seymen'i bir kere bile olsa dinlemesini, izlemesini tavsiye ederim.
Cem Seymen'nin YouTube kanalı: https://www.youtube.com/channel/UCvUt652_naBFlGdb7vfm_ZA
18 Aralık 2018 Salı
Spora Başladım
Bir kaç gündür düzenli olarak her gün 10 dakika filan spor yapıyorum. Spor demişsem öyle kendimi fazla zorlamadan.
Bedenimi tasfir edecek olursam tek kelime ile cılız. Çok zayıfım. Ve kemiklerimde küçük. Güç bakımından en çok sıkıntı çektiğim kas grubu kol kaslarım. Çok fazla yürüyüş yaptığım için bacak kaslarım idare eder. Ama ağır şeyleri kaldırırken çok sıkıntı çekiyorum.
Mesela geçen hafta bir kaç tane şınav çekeyim dedim, çekemedim. Kollarım titremeye başladı. Çok zorlandığımı farkedince bıraktım. Mekikte daha iyiyim. Hiç ara vermeden kolayca 15 tane mekik çektim. Balfiks çekmeyi denemedim. Çünkü çocukken de çekemiyordum. Şu halimle balfiks çekmem imkansız.
Şimdi ben neden spor yapıyorum?
1- Mesleğimi daha iri yapabilmek için.
Destek personeli olarak sözleşmeli memur alımını kazandım. İşimde az da olsa kas gücü de gerekli.
2- Daha sağlıkla bir yaşam için.
"Her şeyin başı sağlık" diye çok güzel bir atasözümüz var.
3- Çocukluğumdaki halime dönmek istiyorum.
Bu madde aslında sağlık ile çok yakından ilgili bir madde. Çocukken bir çok şeyi hiç zorlanmadan yapardım. Mesela maymun gibi ağaca tırmanıp ağaçtan ağaca atlayabilirdim (tabii bu abartı). Çocukluk zamanlarıma az da olsa geri dönmek istiyorum.
4- Hayatta güçsüz olduğum için geri kalmak istemiyorum.
5- Daha iyi bir fiziksel görünüşe sahip olmak.
Aşırı zayıflık da göze kötü görünüyor.
vb. vb. vb. Aklıma gele bir kaç neden bunlar.
Spor olarak ne yapıyorum?
1- Mekik
15 mekik ile başladım her gün 1'er 1'er artırıyorum çektiğim mekik sayısını.
2- Şınav
Yukarıda yazdığım gibi normal şınav çekemiyorum. Ben de internette biraz araştırma yaptım ve şınav çekemeyen benim gibi çok kişinin olduğunu ve bu kişilerin şınav çekebilmeleri için daha kolay hareketlerden başlamaları gerektiğini anlatan bir kaç videoya denk geldim. Bu videolar çok işime yaradı. Şu an düz duvarda düşey olarak şınav çekiyorum. 100'e yakın çekince kol kaslarımda yanma oluyor. Bu hareketi bir kaç hafta yaptıktan sonra başka şınav benzeri hareketlere geçiceğim.
3- Yürüyüş
Normalde çok yürüyen biriyim zaten. Bu özelliğimi koruyacağım. Günde ortalama bazen 15 bazen 10 bazen de 5 kilometre yol yürüyorum.
4- Esneme hareketleri
Çocukluğumuzda beden eğitimi derslerinde yaptığımız esneme hareketleri ile bedenimin eklemlerinin hareket etmesini sağlıyorum.
Böyle böyle günde 5 ile 25 dakika arası bir zamanımı spor yaparak geçiriyorum. Yaptığım sporun sonuçlarını almaya başlayınca bir daha yazı yazabilirim.
Bedenimi tasfir edecek olursam tek kelime ile cılız. Çok zayıfım. Ve kemiklerimde küçük. Güç bakımından en çok sıkıntı çektiğim kas grubu kol kaslarım. Çok fazla yürüyüş yaptığım için bacak kaslarım idare eder. Ama ağır şeyleri kaldırırken çok sıkıntı çekiyorum.
Mesela geçen hafta bir kaç tane şınav çekeyim dedim, çekemedim. Kollarım titremeye başladı. Çok zorlandığımı farkedince bıraktım. Mekikte daha iyiyim. Hiç ara vermeden kolayca 15 tane mekik çektim. Balfiks çekmeyi denemedim. Çünkü çocukken de çekemiyordum. Şu halimle balfiks çekmem imkansız.
Şimdi ben neden spor yapıyorum?
1- Mesleğimi daha iri yapabilmek için.
Destek personeli olarak sözleşmeli memur alımını kazandım. İşimde az da olsa kas gücü de gerekli.
2- Daha sağlıkla bir yaşam için.
"Her şeyin başı sağlık" diye çok güzel bir atasözümüz var.
3- Çocukluğumdaki halime dönmek istiyorum.
Bu madde aslında sağlık ile çok yakından ilgili bir madde. Çocukken bir çok şeyi hiç zorlanmadan yapardım. Mesela maymun gibi ağaca tırmanıp ağaçtan ağaca atlayabilirdim (tabii bu abartı). Çocukluk zamanlarıma az da olsa geri dönmek istiyorum.
4- Hayatta güçsüz olduğum için geri kalmak istemiyorum.
5- Daha iyi bir fiziksel görünüşe sahip olmak.
Aşırı zayıflık da göze kötü görünüyor.
vb. vb. vb. Aklıma gele bir kaç neden bunlar.
Spor olarak ne yapıyorum?
1- Mekik
15 mekik ile başladım her gün 1'er 1'er artırıyorum çektiğim mekik sayısını.
2- Şınav
Yukarıda yazdığım gibi normal şınav çekemiyorum. Ben de internette biraz araştırma yaptım ve şınav çekemeyen benim gibi çok kişinin olduğunu ve bu kişilerin şınav çekebilmeleri için daha kolay hareketlerden başlamaları gerektiğini anlatan bir kaç videoya denk geldim. Bu videolar çok işime yaradı. Şu an düz duvarda düşey olarak şınav çekiyorum. 100'e yakın çekince kol kaslarımda yanma oluyor. Bu hareketi bir kaç hafta yaptıktan sonra başka şınav benzeri hareketlere geçiceğim.
3- Yürüyüş
Normalde çok yürüyen biriyim zaten. Bu özelliğimi koruyacağım. Günde ortalama bazen 15 bazen 10 bazen de 5 kilometre yol yürüyorum.
4- Esneme hareketleri
Çocukluğumuzda beden eğitimi derslerinde yaptığımız esneme hareketleri ile bedenimin eklemlerinin hareket etmesini sağlıyorum.
Böyle böyle günde 5 ile 25 dakika arası bir zamanımı spor yaparak geçiriyorum. Yaptığım sporun sonuçlarını almaya başlayınca bir daha yazı yazabilirim.
17 Aralık 2018 Pazartesi
Gürcistan Gezisi Planım; Sesli Makale
Makalenin adresi: http://akarabudak.blogspot.com/2017/03/gurcistan-gezisi-planm.html
Gürcistan'a gitmeye karar verdiğim zaman blogumda yayınladığım makaleyi seslendirdim.
Bu blogtaki bazı makaleleri seslendirerek YouTube videosu olarak yayınlamayı düşünüyordum. Ama sesim çok kötü bu yüzden şimdilik vaz geçtim. Podcast gibi, başka bir iş ile uğraşırken dinleyebileceğiniz bir içerik oluşturmak istiyordum. Ama ilk başta konuşmamı düzeltmem lazım. Konuşmamı düzeltmek ise çok zor bir şey. Şimdilik sadece sesli ve yavaş yavaş kitap okuyorum her gün. Umarım düzeltebilirim konuşmamı.
YouTube Video Adresi: https://www.youtube.com/watch?v=IGicAe--hn8&t=24s
YouTube Kanalımın Adresi: https://www.youtube.com/channel/UCpmtwLoO9WS3_1X-raSRFNQ
İzlesene Video Adresi: https://www.izlesene.com/video/gurcistan-gezisi-planim-sesli-makale-001/10357896#channel:34976374
İzlesene Kanalımın Adresi: https://www.izlesene.com/iz/akarabudak
16 Aralık 2018 Pazar
Seçmece 10 Azerbaycan Şarkısı
Sizler için severek dinlediğim 10 tane Azerbaycan şarkısını bu yazıda sizler için paylaştım. Umarım siz de bu 10 şarkıyı severek dinlersiniz.
Talib Tale - Yoxmu
Miri Yusif & Röya - Səndən Bir Dənədir
Miri Yusif - Ağ Təyyarə
Talip Tale - Bizki Varıq
Talib Tale - Cavanliq
Talib Tale - Ola Xəbəri
Talib Tale - Unuduldun
TALIB TALE feat ŞƏBNƏM - NARIN NARIN
Talib Tale - MENIMCUN DARIXMISH
Talib Tale - Azerbaycan Esgeri
Gördüğünüz gibi aklıma ik başta gelen 10 Azerbaycan şarkısının 8'i Talib Tale'nin. Talip Tale'nin ilk dinediğim şarkısı Bizki Varıq'dı. Adamın sesi de güzel, şarkıları da güzel.
15 Aralık 2018 Cumartesi
2018/2 Ortaöğretim KPSS Merkezi Atama Değerlendirmem (Düz Lise Mezunları İçin)
2018/2 Ortaöğretim KPSS Merkezi Ataması'nı değerlendiriceğim bu yazıda sadece 2001 kodu (herhangi bir liseden mezun olmak) ile alım yapan kadrolar üzerinde duracağım. Önce hemen 2001 koduna ayrılan kadroları yazıyım.
KURUM => KADRO UNVANI => İL / İLÇE => ADET => ÖZEL.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi => HİZMETLİ => Manisa / Tüm İlçeler => 1 =>
Ordu Üniversitesi => KALORİFERCİ => Ordu / Akkuş => 1 => Bkn.1
Türkiye Vagon Sanayi A.Ş. Genel Müdürlüğü => ŞOFÖR => Sakarya => 1 => Bkn. 2
Bkn.1:
M.E.B.'Dan Onaylı Doğalgaz Kalorifer Ateşçiliği Sertifikası Sahibi olmak.
M.E.B.'Dan Onaylı Kalorifer Ateşçiliği Sertifikası Sahibi olmak.
3308 Sayılı Kanuna Göre Kalorifercilik Dalında Ustalık Belgesine Sahip olmak.
3308 Sayılı Kanuna Göre Kalorifercilik Dalında Kalfalık Belgesine Sahip olmak.
(Bakınız Başvurma Özel Şartları Bölümü Kaloriferci).
Bkn. 2:
D sınıfı sürücü belgesine sahip olmak.
Toplam 3 kişi alınıyor. Sadece 1 kadro hiç bir belge vb. istemiyor. 1 Kadro Kalorifercilik belgesi veya ustalık / kalfalık belgesi veya meslek lisesinde ilgili derslerin görülmesini istiyor. 1 Kadro ise D sınıfı sürücü belgesi (Eskinin E sınıfı. Otobüs ehliyeti) istiyor.
Son yılların en kötü alımı. Hiç bir belgesi olmayan biri sadece Hizmetli kadrosunu tercih edebilecek. Memurlar. Net forumunda bu alımlar hakkında şöyle bir yorum yazmıştım:
"1 tane hiç bir belgesi olmayan
1 tane Kalorifercilik belgesi olan
1 tane D sınıfı sürücü belgesi olan
2016-2018 arasındaki hiç bir alım bu kadar kötü değildi (2001'ciler açısından). İyiki sözleşmeli alım sınavını kazandım ve ortaöğretim KPSS'ye değil de Önlisans KPSS'ye girdim. Mezun olduğum bölümden 1 kişi bile almasalar da hiç olmazsa 3001'e açılan kadro 2001'den daha fazla. Önlisans genellikle GİH, ortaöğretim YH. Başvurulabilecek sözleşmeli alım önlisans mezunları için daha fazla. Bence benim gibi düz lise mezunları 2019'da açıköğretimden bir önlisans bölümüne kayıt olup 2020 yılında önlisans KPSS'ye girsin."
Olan oldu artık. Bundan sonra yapılacak en iyi şey bedava olduğu için sadece Hizmetli kadrosunu yazsanız bile tercih yapmak. Geleceğe umutsuz bakmayın. 2017/1 alımlarında 100'den fazla 2001 kodula memur alındı. Belki 2019/1'de de aynı şekilde olur. Bundan sonra sizin yapabileceğiniz 2. şey işinize lazım olabilecek Halk Eğitim Merkezi kurslarına katılıp belgeleri almak. 3.'sü sözleşmeli alımları takip etmek. Özellikle Adalet Bakanlığına bağlı kurumlar çok fazla alım yapıyor. Şimdilik aklıma gelenler bunlar.
KPSS Düz Lise Mezunları Rehberi tam hızıyla devam edecek. Siz de merak ettiğiniz şeyleri yorumlarınızda belirtirseniz ben de bir sonraki yazımda o konu üzerinde dururum. Bundan sonraki konum büyük ihtimalle atamanızı kolaylaştıracak Halk Eğitim Merkezi belgeleri olur. Görüşmek üzere, bir an önce atanmanız dileğiyle.
14 Aralık 2018 Cuma
Uzak Doğu Film ve Dizi Önerilerim | Mart 2017
Mart ayında izlediğim ve sizin de izlemenizi önerdiğim dizi ve filmleri bu yazı da topladım. Drama, live action vb. isimler kullanmak yerine film ve dizi gibi Türkçe ve genel isimler kullandım, umarım bazı çok bilmiş aslını inkar eden ahmakların gücüne gitmez.
Kore Dizileri:
City Hunter:
3. Kez bitirdim. Bu zamana kadar izlediğim en iyi Kore dizisi. İzlerken "Keşke Türkiye'de de bir şehir avcısı olsa" diyorsunuz. Eski ama efsane bir dizi. İzlemeyen herkese en kısa zamanda izlemelerini tavsiye ederim. Toplam 20 bölüm. Ama o kadar heyecanlı ki 3 veya 4 günde bitiyor.
Japon Filmleri:
I am a Hero:
Klasik Japon aksiyon filmlerine göre kaliteli bir yapım. Mangasının sadece ilk bir kaç bölümünü okuyabilmiştim. O yüzden ne ölçü de filme yansıtabildikleri konusunda bilgim yok. Ama mangasını okumamış biri olarak ben fazla bir kusur bulamadım filmde. Özellikle son kısım güzeldi.
NOT: Taslaklarda buldum bu yazıyı. Bu yazıyı yazalı neredeyse 2 yıl olacak. Emek vermişim yazmışım taslaklarda kalsın istemedim.
Kore Dizileri:
City Hunter:
3. Kez bitirdim. Bu zamana kadar izlediğim en iyi Kore dizisi. İzlerken "Keşke Türkiye'de de bir şehir avcısı olsa" diyorsunuz. Eski ama efsane bir dizi. İzlemeyen herkese en kısa zamanda izlemelerini tavsiye ederim. Toplam 20 bölüm. Ama o kadar heyecanlı ki 3 veya 4 günde bitiyor.
Japon Filmleri:
I am a Hero:
Klasik Japon aksiyon filmlerine göre kaliteli bir yapım. Mangasının sadece ilk bir kaç bölümünü okuyabilmiştim. O yüzden ne ölçü de filme yansıtabildikleri konusunda bilgim yok. Ama mangasını okumamış biri olarak ben fazla bir kusur bulamadım filmde. Özellikle son kısım güzeldi.
NOT: Taslaklarda buldum bu yazıyı. Bu yazıyı yazalı neredeyse 2 yıl olacak. Emek vermişim yazmışım taslaklarda kalsın istemedim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)