Türkiye'deki toplumun sosyal medyayı iğrenç bir şekilde kullanması nedeniyle alternatif sosyal medya hesapları açmaya karar verdim. İğrençlikten kastım; dijital göçmenlerin yani yaşı büyük olan ve teknolojiyle sonradan tanışan neslin ve yaşı genç, dijital yerli ve teknolojiyle içiçe olan cahil kişilerin sosyal medyayı ele geçirmiş olması. Bu durum saçma şeylerin popüler olması ve anlamlı şeylerin duyulmadan kaybolup gitmesine neden oluyor. Herkes milliyetçilik, dindarlık vb. tanımlamalar adı altında insanlık dışı fikirlerini dışarı vuruyor. Bu paragrafı yazarken aklıma istemsizce "İdammmm!" diye bağıran adam geldi. Kısaca ana dilimle ve yakın çevremle sosyal medyada sosyal olamadım.
Bu durumdan kurtulmanın yabancı dilde paylaşımlar yapmaktan geçtiğine karar verdim. Bu sayede hem yabancı dilimi gelilştireceğim hem de daha kaliteli bir sosyal medya deneyimi yaşayacağım. Bunun için ilk olarak Twitter hesabı açtım. Çünkü Twitter mikro blog olduğu için, yani kısa yazılar paylaşmaya olanak verdiği için yabancı dillerde paylaşım yapmak ve başkalarının paylaşımlarını okumak çok daha kolay.
Tabii yabancı dillere önem verirken Türkçeyi de unutmadım. Bir kaç tane Türkçe hesap beğenip, bir kaç tane Türkçe tweet attım. Twitter'ı da İngilizce kullanıyorum. Twitter'da kullandığım veya kullanacağım diller; Türkçe, Azerbaycanca, İngilizce ve Japonca. Sonradan başka dillerde eklenebilir. Ama Azerbaycanca yazmak bile zor gelirken yeni bir dil öğrenmeye başlayabileceğimi sanmıyorum.
Şu an attığım 6 tweetin 3'ü Azerbaycanca, 2'si İngilizce ve 1'i Türkçe. Takip ettiğim 20 hesabın; 5'i Japonca veya Japonca ile alakalı, 4'ü Azerbaycanca, 5'i İngilizce ve 4'si Türkçe (2'si benim hesaplarım).
Eğer siz de benim yeni twitter hesabımı takip ederseniz çok sevinirim. Çünkü asıl hesabım hariç sadece 1 tane takipçim var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder