11 Mart 2017 Cumartesi

Knight Online Altın Olta ile 1 Saat Balık Tutma

Exp Premium alanlara hediye olarak verilen Golden Fish Rod, yani Türkçesiyle altın olta ile bir saat boyunca aralıksız balık tuttum. Ve düşen eşyaları gözlemleyerek sizlerle paylaşıyorum. Oltayı pazardan 9.000.000 yani 9 m'e aldım. Yazıda paylaştığım fiyatlar Steam KO Pathos serverının bu yazıyı yazdığım zamanki geçerli fiyatlarıdır.

Uzatmadan hemen sonuçları yazıyorum.

Sonuç:
Tutulan War Flash: 37 [Oynadığım serverda 7.5 k ile 10k arasında değişiyor]
Tutulan Exp Flash: 30 [Oynadığım serverda 5k ile 7.5 k arasında değişiyor]
Tutulan Rainworm: 265 [Normal olta ile balık tutarken kullanılıyor]

Toplam Kazanç:
En kötü ihtimalle hesaplarsak; 37 * 7.500 + 30 * 5.000 = 427.500 coin
En iyi ihtimalle hesaplarsak; 37 * 10.000 + 30 * 7.500 = 595.000 coin

Yani kısaca saatte yarın milyon değerinde flash kasılıyor (Tabi benim oynadığım serverda bu fiyatta). Bir de bunu satmak için uğraşacaksınız. Tutulan 250'den fazla solucanı şu anlık depoda biriktiriyorum. Altın oltanın süresi bitince normal olta ile balık tutmak için kullanacağım. Ama 9.999 tane olunca ne yapacağımı hala karar veremedim.

Daha önce de normal olta ile 1 saat balık tutup gözlemlerimi yazmıştım. Arada pek fazla bir fark yok. Halbuki normal olta ile daha çok flash tutulduğunu duymuştum. Hangisinin daha iyi olduğunu anlamak için yakın bir zamanda bir tane daha gözlem yapacağım. Bu kez 10, 12 veya 24 saat boyunca altın olta ve normal olta ile balık tutup düşen itemleri karşılaştıracağım. Ayrıca şu an 100 tane mine guard (eski adıyla dig guard) keserek hangi itemlerden ne kadar düşüceğini gözlemliyorum. Yakın bir zamanda tekrar bir Knight Online yazısı ile sizlerle olacağım. Umarım bu yazılarım sizlere yararlı oluyordur.

10 Mart 2017 Cuma

Bir Başarısızlığın Hikayesi: Wolftoon

Wolftoon'u, Yerli bir webtoon portalının oluşturmak düşüncesiyle açmıştım. Kendi yazdığım ve çizdiğim şeyleri paylaşarak başlangıcı yaptım. Belki bir umut benim gibi başka kimseler de bana katılır veya kendim webtoon konusunda üretkenliğimi artırırım düşüncesiyle bu işe giriştim. Ama fark ettim ki ırkımın ferdleri arasında bir şeyler üretme düşüncesinde olan çok az kişi var. O kişilerde de gerekli azim ve kararlılık yok. Bende var ama yeterince yok.

Wolftoon'u açarken zaten ikilemde kalmıştım. Ya ayrı bir blog açacaktım, ya da burada çizdiğim şeyleri paylaşacaktım. Ben bir topluluk ortamını çağrıştırsın diye Wolftoon'u açmaya karar verdim. Ama şu an düşüncem ilgilenemediğim, ve yoğun ilgi isteyen bir blog ile uğraşmaktansa kişisel bloğumu kullanmak yönünde.

Böylece Türkiye'nin tek şerit webtoon yayınlayan ilk, tek ve son yerli webtoon portalını tökezlediği bu yolculuğunda dinlenmesi için resmi olarak beklemeye, askıya (veya her ne derseniz ona) alıyorum. Bu süreçte yeni bir şeyler yazıp çizdikçe kişisel bloğum olan http://akarabudak.blogspot.com.tr/ 'da yayınlayacağım. Wolftoon'da ise sadece duyuru şeklinde toplu veya ayrı yazılar yazacağım. Böylece ziyaretçi tarfiği ve ilgi tek bir yere odaklanacağı için hepimiz için daha faydalı olacağını düşünüyorum.

Geometrik Şekillerle İnsan Yüzü Çizme



1. İlk aşama, bir tane çember çizmek. İsterseniz pergel, yuvarlak şablonlu cetvel hatta para ile bile çizebilirsiniz. Ama çizmeyi öğrenmek, kendinizi çizim konusunda eğitmek istiyorsanız hiç bir yardımcı araç kullanmadan çizin. Hatta bu çizime başlamadan önce doğru, çember, kare, üçgen ve aklınıza gelen her türlü geometrik şekli defalarca çizmeniz sizin yararınıza olacaktır.

2. İkinci aşamamız gözleri çizmek. İlk olarak kalemimizi çok ama çok az bastırarak çemberin tam ortasından yatay bir çizgi çiziyoruz. Şekilde bu çizgi kesikli olarak gözüküyor. Sizin de kesikli çizmenize gerek yok. Ama sonradan silineceği için çok az bastırın. Bu çizginin üzerine simetrik olacak şekilde iki tane küçük yuvarlak çizin. Çizdiğiniz yuvarlakların kafanın ana hattını oluşturan yuvarlağa eşit uzaklıkta olmasına özen gösterin. Çünkü ön cepheden dik bakan bir surat çizeceğiz biz.

3. Bu aşamamızda bir tane üçgen çizerek ağız yapacağız.

4. Burun için fazla uğraşmadan kısa ve dik bir çizgi çizip geçiyoruz.

5. Kaşlar için de doğru kullanıyoruz. İsteğe bağlı olarak yatay, sesli harflerin üzerine gelen şapka gibi bir çizgi vb. de yapabilirsiniz.

6. İki tane aşağı doğru doğru çizerek boyunumuzu oluşturuyoruz. Boyunun kalınlığını istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Ama boyunun yüzü tam olarak ortalamasına dikkat edin.

7. Kulaklarımız için göz hizasına veya biraz üstüne / altına yuvarlaklar çiziyoruz ve çizgilerin birleştiği yeri siliyoruz.

8. Göz bebekleri için yine yuvarlak çiziyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken şey göz bebeklerinin gözdeki konumu. Eğer bir göz bebeğini sağda çizmişseniz diğer göz bebeğini de sağda çizin. Aynı şekilde bir göz bebeği yukarı bir göz bebeği aşağı bakarak çizemezsiniz. Tabii çizdiğiniz karakter şaşı değilse.

9. Son olarak kısa çizgilerle saçlarımızı yapıyoruz. Böylece karakterimiz aynı çim bebeğin saçları gibi bir görüntüye sahip oluyor. İsterseniz saçlarını yapmayadabilirsiniz. Saç yapmazsanız kel olur.

Ve çizimimiz bitti.

Cin Ali bile çizemem diyenlere, bebek ve çocuklara bir şeyler çizdirebilmek amacıyla böyle bir çizim ve yazı hazırladım. Umarım başarılı olmuşumdur.

Tirbuşonsuz Mantar Açma

Neymiş efendim ayakkabı ile duvara vuracakmışsınız. Eğer elinizde bir adet tornavida bir adet de pense varsa ayakkabı ile duvara vurmak ile hiç uğraşmayın. Arkadaşım internetten görüp duvara vurarak açacağım diye tutturdu. Yarım saat dil döktüm; komşular rahatsız olur, duvar kirlenir vb. dinletemedim. Dışarıya çıkıp apartmanın dış duvarına vurarak açmayı denedi. Eve geldiğinde milim oynamadı dedi. Beni de bir saate yakın boşa oyalamış oldu. Hala daha benim yöntemime sıcak bakmıyordu. Ama başka bir şey aklına gelince benim yöntemi denemeye yanaştı.

Takım sandığından bir tane uzun vida, bir tane tornavida bir tane de pense aldık. Tornavidayı mantara vidaladık. Dibine kadar sokmadık çünkü pense ile tutulabilmesi lazım. Arkadaş şişeyi tuttu ben pense ile vidayı bir sağa bir sola çevire çevire mantarı çıkarttım. İki şişeyi açmamız 5 dakika bile sürmedi. İlk kez böyle bir şey denediğimiz ve benim kuvvetsiz oluşumdan bu kadar uzun sürdüğünü düşünüyorum.

Kısaca; Youtube'dan, sözlüklerden vb. görüp heves edebilirsiniz. İlginç bir şey şişenin g.tüne vura vura mantarı çıkartmaya çalışmak. Ama fazla da zorlamayın benim kullandığım yöntemi kullanın. Ne köpürür ne yere dökülür. Bir nevi siz vida ve pense ile kendi tirpişonunuzu yapmış olursunuz.

3 Mart 2017 Cuma

Gürcistan Gezisi Planım


Uzun süredir aklımdaydı ama Doğu Karadeniz'li arkadaşlarım Türk dolu, Türkiye'den bir farkı yok, çok kötü bir yer dediği için gitme düşüncesinden hep soğuyordum. En son "Gürcistan'a gitsem mi?" diye düşünürken, bir araştırayım, bakalım nasıl bir yermiş dedim. Araştırdım; Binaları, meydanları, doğası, kiliseleri, ucuzluğu vb. gidip gezilir dedim. Çok yakın bir arkadaşıma Gürcistan'a gitme fikrimi açtım. O da "Benim de kafama yattı. Hadi birlikte gidelim" dedi. Böylece Gürcistan'a gitmek için plan yapmaya başladım. Hoş o gelmese bile tek başıma gitmeyi gideceğim.

Yaptığım planlardan bahsetmeden önce sizlere Gürcistan'a gitmeye karar vermemin nedenlerini anlatmak istiyorum. Bu yaşıma kadar maddi durumum ve en önemlisi de ailem yüzünden tatile çıkıp gezemedim. Bu yüzden boş vaktimin bulunduğu bu zamanları tatile çıkarak değerlendirmeye karar verdim. Bu yıl gezemezsem belki de çalışmaya başlayacağım ve hiç bir zaman gezemeyeceğim. Gezmek için Gürcistan'ı seçmemin nedenleri;

1. Yurtdışına gitmenin yıllardır hayalini kuruyordum.

2. Pasaport veya vizeye gerek olmadan kimlik ile girilebiliyor.

3. Ucuz bir ülke. Araştırmalarıma göre, elit takılmazsan Türkiye'de hiç bir tanıdığının olmadığı ve ilk kez gittiğin bir şehirde harcayacağın para kadar harcaman oluyor. Hatta daha az bile olabilir.

4. Uçağa gerek yok. Otobüs ile bulunduğum şehirden çok ucuza (70 TL) Tiflis veya Batum'a gitmek mümkün.

5. Hristiyan bir ülke. Eski sovyet ülkelerinden. Bir tarafı Doğu Karadeniz'de olsa da çoğu Kafkaslar'da. Yani Türkiye ile farklılıkları çok.

İnternette gidip gelenlerin yazdığı bir sürü şey okudum. Yarısı öyle ahım şahım bir yer değil ama kesinlikle gidilmeli, pişman olmazsınız diyor. Diğer yarısı çok kötü, herkes sizi dolandırmaya / kazıklamaya çalışıyor, oralarda yaşanmaz, görülecek bir yeri yok filan diyor. Pişman olmazsınız diyenler pişman olursunuz diyenlerden biraz daha fazla. Sonradan öğrendim ki bu gidip pişman olan ve gidilmemesini önerenler, Gürcistan'da gece hayatı, kumar, fuhuş, alışveriş gibi şeylere odaklanmışlar. Tarihi, doğal, turistik yerleri gezelim düşünceleri ya olmamış ya da arka plana itilmiş. Gece hayatı, kumar, fuhuş, alışveriş v.b.'ye para mı dayanır? Ayrıca kumar hariç hepsini Türkiye'de de üç aşağı beş yukarı aynı fiyata legal olarak yapabilirsin. Bunlar için Gürcistan'a neden gittiniz ki? Ben ne gece hayatına, ne fuhuşa, ne de kumara bulaşmayı planlamıyorum. Ana misyonum mümkün olan en az parayı harcayarak Gürcistan'ı gezmek.

Daha hala arkadaşımla plan yapma aşamasındayız. 3 Gece konaklamayı planlıyoruz. 3 Veya 4 gün de gezeceğiz. İlk önce direk Tiflis'e gideceğiz. Sonra Batum'a geçeceğiz. Oradan da Türkiye. Ben Tiflis yerine Yukarı Svaniti bölgesini önerdim arkadaşa ama o Tiflis'e daha sıcak baktı. Şu sıralar bu şehirlerde gezilecek, görülecek yerlerin listelerini çıkartıyorum. Önümdeki tek engel ise kimliğimin olmaması. Devletimizin kimlik kartı basmakla görevli kurumu yaz yaklaşmadan kimliğimi basıp bana gönderirse en ufak ayrıntıya kadar planımı yapıp yola çıkacağım. Yaza kadar on milyonların yüceliğiyle övündüğü devletimizin, benim küçücük kimliğimi basamaya gücü yetmezse bu geziyi sonbahara kadar rafa kaldırmak zorunda kalabilirim. Çünkü Batum yazın daha pahalı oluyormuş.

2 Mart 2017 Perşembe

Dünyanın Merkezi Çorum

Dünyanın merkezi Çorum'muş. Yok heri, daha neler. Belediye başkanı ve şehrin önde gelenleri, kodomanları vb.  "Dünya'nın merkezi Çorum" diyerek Çorum'un tanıtımını, reklamını yaptıklarını düşünüyor. Ama Çorum'un itibarını daha da düşürüyorlar. Zaten öncesinde de nedensiz yere düşük bir itibara sahipti. Çorumluyum diyince gülmeye başlıyor bazıları. Salak mısınız, mal mısınız? "Senin yaptığını Çorumlu yapmaz" dedikten sonra gülmeye başlayanlar da var. "Selamun aleyküm Bilal Emmi" diyenler yine biraz daha mantıklı yaklaşanlar. Bir de "Alevi misin sen? Sizin orada çok alevi var." filan diyerek mezhep çatışmasına bağlayanlar var. En nefret ettiklerim de "Çorum'un hangi köyündensin?" diye soranlar. Adamın veya kadının ömründe Çorum'a yolu bir kere ya düşmüş, ya düşmemiş; Benim köyümün neresi olduğunu merak ediyor. Söylediğimde akraba çıkacağız sanki. Ben bile Çorumlu olmayan aynı zamanda uzun süre muhabbetimiz olmamış birine köyünü sormuyorum. Durum böyleyken yine dalga konusu olabilecek bir şey ortaya çıktı.


Dünyanın merkezi çekirdeğidir. Bunu bile akıl edemiyor musunuz? Şimdi bazı cahiller Çorum dünyanın şu merkeziymiş, bu merkeziymiş filan diyecek. Bilader sen enerjini, bana saçma sapan adamlardan duyduğun saçma sapan düşüncelerini kanıtlamaya uğraşacağına Google'da biraz araştırma yapmak için harca. "Dünyanın merkezi Çorum" saçmalığı nasıl ortaya çıkmış öğren. Bir deli kuyuya bir taş atmış kırk akıllı çıkaramamış durumu var ortada. Adamın teki Google haritalarda Çorum'u dünyanın merkezi olarak işaretliyor. Sonra bu olay internette yayılınca da nedir, ne değildir araştırmadan bir çok cahil Çorumlu konuya sazan gibi atlıyor. Üstelik Saat Kule'sinin dibinde ve AHL parkın girişinde de "Dünyanın merkezi Çorum" yazısı var. Bu yazılar dünyanın her tarafındaki fotoğraf çektirilmek için dizayn edilmiş büyük platform tarzı yazılardan. Yav sizin amacınız ne? Çorumu tanıtmak için kaş yapalım derken göz çıkarıyorsunuz. Elalemin diline sakız olsun diye Çorum ile dalga geçmeleri için bir tane daha dalga geçme konusu vermenin manası ne? Ben bunları söyleyince yakınımdakilere; olsun kimse farkında değil diyip geçiştiriyorlar. Olmasın! Ben bu saçmalığa sessiz kalamam. ÇORUM DÜNYANIN MERKEZİ DEĞİLDİR.

3 Şubat 2017 Cuma

Sana Bir Şey Sorabilir Miyim? ile İlgili Planlarım

Sana Bir Şey Sorabilir Miyim?'i önceden okumuş olan kişiler 1. bölümü tekrardan okuyabilir. Çünkü 1. bölümü düzenleyerek yeniden yükledim. Sadece Manga-Tr'ye ve indirmek isteyenler için MediaFire'a yükledim gerçi. Bu sayede birinci bölüm diğer 3 bölüm ile aynı kalınlıkta ve netlikte oldu. Sana Bir Şey Sorabilir Miyim? ile ilgili planladığım ilk şey buydu. Başarıyla hayata geçirdim de.

Sana Bir Şey Sorabilir Miyim? ile 2017 yılında uğraşmak gibi bir niyetim yoktu. Sonuçta bitmiş bir seri. Okuyan ve yorum bırakanlara teşekkür ederim ama çok fazla bir ilgi de görmedi. Bu yüzden devam ettirme gibi bir niyetim yoktu. Ama final bölümünün altına "Shinka Wakai" nickli bir arkadaş şöyle bir yorum bıraktı:
"Tatlı demese iyiydi :D Şimdi kız tatlıcıya gidip "Bu tatlılardan hangisi kerhane?", "Hiç kerhane kaldı mı?" veya "Bir tane kerhane alabilir miyim?" gibi sorular sorduğunu düşündüm de... Çıldırıyorum... :D :D :D Emeği geçenlere çok teşekkürler."
Bu yorum sayesinde webtoona bir kaç bölüm daha çizme isteği uyandı bende. Bu yorumu atan arkadaşa senaryoyu birlikte yazmayı teklif ettim. Bu teklifi reddetti ama yorumundaki fikirleri kullanmama izin verdi. Bende karşılık olarak bölümlerin sonunda ona teşekkür edeceğim.

Peki tahmini olarak ne zamana bölümler çıkmaya başlayacak? Bu sorunun cevabını başlamadan veremem. Ama hızlı şekilde ilerleyebileceğimi sanmıyorum. Son 1 aydır çok yoğundum. Bu yoğunluğum şubat ayında hafifleyecek. Ben de bunu değerlendirip yavaştan yavaştan senaryoyu yazmadan önceki hazırlıkları yapmakla başlayacağım. Mesela nasıl bir hikayeyi işleyeceğime karar verip aşama aşama planlayacağım bunu. Yoksa şu an da devam ettirmek için hiç bir emek harcamadım daha. Kaç bölüm daha yapacağım? Onu bile kestiremiyorum.

Lakin webtoona son noktayı koyduğum için devamını getirmekten vaz da geçebilirim. Mesela bir Ocak ayındaki gibi durmadan seyahat etmem, sınavlara, iş görüşmelerine vb girmem gerekirse bu iş Şubat ayında da yatar.

Sana Bir Şey Sorabilir Miyim? ile ilgili ileri de bir gelişme olursa sizlerle paylaşacağım. Bu yazıyı okuduğunuz için teşekkürler.