27 Mayıs 2016 Cuma

Web Tasarımı Öğrenmeye Başladım

Yaklaşık 2 hafta önce light novelını okuduğum ve sonrasında animesini de izlediğim NHK ni Youkoso! isimli seriden de etkilenerek hikikomori gibi olan yaşam tarzımı değiştirmek için düşüncelere daldım. İlk olarak isteklerimi ve yapabileceklerimi listeledim. Bu yüzden çizme ve yazma işiyle başladım. Sonrasında da para kazanma şansımın daha çok oldduğu ve her zaman merak ettiğim web tasarıma düzenli olarak vakit harcamaya başladım.

Önceden bilsem de sağlam bir giriş yapmak için HTML ile web tasarıma giriş yaptım. HTML'i öğrenmek için kullandığım kaynak Html Dersleri isimli bir site. Bu sitenin en çok sevdiğim yanı neyin ne işe yaradığını doğru düzgün yazmışlar ve dersleri iyi bir sıraya koymuşlar.

Öğrenmede öğrendiğini yazmanın çok faydalı olduğunu savunan biriyim. O yazdıklarına bir daha bakmayacak olsan bile yazacağın şeyin tamamını ilk başta duyuyorsun veya okuyorsun. Sonra yazacağın şeyi bölüm bölüm okuyorsun ve duyuyorsun. Sonra yazmadan hemen önce bir kaç kelime bir kaç kelime tekrar tekrar ediyorsun. En son yazma eylemini gerçekleştirirken aklından tekrar ediyorsun. Bu sayede öğrenmek istediğin şeyler kafana iyice yerleşmiş oluyor. Ben de bu yüzden bu sitedeki dersleri yazarak tekrar Html öğrenmeye başladım. Her dersin sonunda da öğrendiğim etiketleri not defteri yardımıyla deniyorum. Ayrıca sadece not defterine yazıp .htm uzantılı kaydedip tarayıcıda açarak bir yere varamam düşüncesiyle free bir hosting aldım ve yaptığım web sayfasını buraya atmayı denedim. Sonuç düşündüğüm gibi olmasa da başarılıydı. Web tasarımı konusunda yazacağım bir sonraki yazıda muhtemelen hazırladığım web sitesini sizlerle paylaşacağım (Tabi doğru düzgün bir şey yapabilirsem :D).

Html'ye çalışırken Bilgisayar Mühendisliği okuyan bir arkadaşıma danışarak bundan sonraki yol haritamı da çizdim. Html'ye son noktayı koyduğum zaman CSS sonra da Javascript'i öğreneceğim. Bunları da öğrendikten sonra PHP ve veri tabanına bakacağım.

Html öğrenmek için kullandığım site gerçekten çok iyi anlatmış olsa da bildiği şeyleri başkalarına öğretmenin bilgili insanın sorumluğu olduğunu düşündüğümden bununla ilgili bir yazı dizisi hazırlayabilirim. Tabi böyle bir yazı dizisi hazırlarsam html'nin Blogger'da uygulanması ve sadece html ile oluşturulan bir web sitenin internette yayınlanmasına dayalı olur. Kısaca Html'nin basit uygulamaları.

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Yeni Projem

Uzun süredir bir Webtoon portalı açmayı düşünüyordum. Ama Türkiye'de yazan veya çizen kişi azlığı ve onlarında çok az bir kısmının Webtoon'larla ilgilenip Webtoon yapmayı düşünmesi nedeniyle ilk adımı tek başıma atmaya karar verdim. Bunun için çeşitli planlar yapıyorum. Malzeme olarak Webtoon'larla ilgilenmeye başladığımdan beri yazıp, çizdiğim şeyleri toparlayıp yayınlayarak başlayacağım. Bunlar "Sana Bir Şey Sorabilir Miyim?" isimli One Shot Webtoon'um, bu blogta da yayınladığım karıncalı karikatürüm ve çizdiğim her türlü şeyden hoşuma en çok gidenler. Ayrıca sadece bunlarla sınırlı kalmayıp karikatür ile Webtoon arasında her bölümü sadece bir panelden oluşan komedi türünde 4 bölümlük bir şey de çiziyorum. Şu an tarayıcımın olmaması nedeniyle neredeyse bütün çalışmalarımı telefonumla fotoğrafını çekerek yayınlayacağım. 

Bu proje ile amacım emek verip yazdığım ve çizdiğim şeylerin kimseye ulaşmadan dosyalarımda kalmasındansa herkese okutmak. Ayrıca bu blog (proje) yardımıyla okuyanların beklentileri sayesinde bu alanda daha üretken olmayı amaçlıyorum. Elimdeki mevcut Webtoon, karikatür ve çizimlerle hafta da bir yayın yayınlayarak sadece 5 hafta sürekliliği sağlayabilirim. Şu an üzerinde çalıştığım proje tamamlandığında ise bu süre 7 haftaya çıkıyor. Yani bir buçuk ay. Bu yüzden bir yandan elimdeki projeyi bitirmeye çalışırken, bir yandan tamamlanmış projeleri Photoshop'da düzenliyorum, bir yandan da yazıp, çizebileceğim yeni projeler düşünüyorum.

Projem'in görünün yüzü şimdilik Blogger alt yapısını kullanan bir blog olacak. Ama en önemli konu olan isim belirleme konusunda bir karara varamadım. Haziran ayı başlayana kadar bir isimde karar kılarak projeye start vermeyi düşünüyorum. 

6 Mayıs 2016 Cuma

Türkçe Dublaj Samurai 7

Geçen gün biraz eski günleri yad etme amacıyla Samurai 7'yi tekrar izlemeye başladım. Samurai 7 benim lise yıllarımdan bu yana unatamadığım bir anime. Belki bilenler vardır MTV isimli bir müzik kanalı vardı ve bu kanal haftanın bir günü gece vakti anime yayınlardı. Hatta Anime Forum isimli 3 gencin anime ve mangalar hakkında muhabbet ettiği bir program bile yapmışlardı. Ben de "Anime" sözcüğünü MTV'de duymuştum. Araştırdığımda severek TRT'de izlediğim Studio Ghibli filmlerinin de anime olduğunu öğrendiğimde anime izlemeye başlamış oldum. Ama o zamanlar bilgisayarım yoktu. Bu yüzden MTV, Maxi TV ve TRT'de yayınlanan animeler ve diğer kanallarda çocuk kuşağında batı tarzı çizgi filmlerle birlikte yayınlanan çocuklara yönelik animeler izleyebileceğim yegane animelerdi.

O zamanların kısıtlı imkanlarında MTV'nin yayınladığı animeler en ön plana çıkanlardı. Çünkü yayınladıkları seriler kaliteli animelerdi. Ayrıca bazen Türkçe dublajlı bazen de orjinal dilinde Türkçe alt yazılı yayınlarlardı. MTV'nin animelerinin dublajını çok beğeniyordum. Hatta bir yerde en iyi dizi dublajı ödülü aldığını duymuştur. Aslında bu konu hakkında daha ayrıntılı bilgiler vermem lazım ama bunu ayrı başlık altında yapsam daha iyi olur.

Biz yine konumuza dönelim. Samurai 7 son olarak MTV'de yayınlanırken 6300 telefonumla 10. bölümünün bir kısmını videoya kaydetmiştim. Sonrasında ise bu telefona bir şey olursa çektiğim bu video boşa gitmesin diye yıllar önce bunu Youtube'a yükledim. İşte bu kısa video:

5 Mayıs 2016 Perşembe

İngilizce Öğrenmek

Çok uzun zamandır bu ülkeden çekip gitmek istiyordum. Hatta öyle bir gitmekki bir daha geriye dönmemek. İşimi, evimi gittiğim ülkede kurmak. Bu ülkeden ayrılmak istememin nedenlerini yazsam kalın bir kitap olur. O yüzden bu detayı anlatmayacağım. Ama hayat çok acımasız. Yurt dışına gitmek için lazım olan en önemli şey para. Ve şu an cebimde ve hesaplarımda toplam 200 liram var. Bu 200 liranın 150 lirası benim kendi alın terimle kazanıp biriktirdiğim para. Bu 150 liraya hiç dokunmadan kazandıkça üzerine koyarak biriktirmeyi. Ve bir gün gelirde başka bir ülkeye yerleşme hayalini gerçekleştirirsem bu parayı sermaye olarak kullanmayı planlıyorum. Ne demiş atalarımız damlaya damlaya göl olur. Ama her şey para ile bitmiyor. Dil de çok önemli bir faktör. İngilizce ve çok az Japoncadan başka yabancı dilim yok benim. Japon alfabelerinden sadece hiragananın çok azını bildiğimden ve Japonca'nın konuşulduğu tek ülke olan Japonya'da hayat pahalı olduğundan İngilizce konuşulan bir ülkeye yerleşmek var şu an kafamda. Ana dili İngilizce olan ülkeler arasında da bana en cazip gelen ülke Filipinler. 

Hem bu hayalimi gerçekleştirmek için iyi bir adım atmak adına hem de daha çok para kazanabilmem için önemli bir etken olduğundan İngilizcemi geliştirmek için daha çok zaman ayırmaya karar verdim. Türkiye'de hepimizin bildiği gibi daha tam olarak İngilizceye giriş yapılmadan gramerle birlikte bize İngilizceyi öğretmeye çalışıyorlar. Bu da bir geri tepmeye yol açıyor. Bu yüzden Türkiye'de İngilizce eğitimi tam bir rezalete dönüşüyor. Bu yüzden yakın bir zamana kadar gramer fazla bir işe yaramıyor diye düşünüyordum. Taki İngilizce bir şeyler yazma zorunluluğum olana kadar. Ben bu zamana kadar ders haricinde İngilizceyi hep okumakta kullandım. İtiraf etmeliyimki çok da iyi bir İngilizcem yok. Ama okudukça kelime haznem artıyordu. Bu da benim İngilizce biliyorum havalarına girmemi sağlamıştı. Aynı zamanda aklımdaki gramer kurallarını da zamanla unuttum. Yanılmışım. Okuya bilmek önemli bir kabiliyet ama yazmak da en az okumak kadar önemli. Ayrıca yurt dışında yaşamak istiyorsam kendimi tam anlamıyla İngilizce olarak ifade edebilmem lazım.

Tekrardan sıfırdan İngilizce öğrenmeye başlamaya karar verdim. Anadolu lisesinde okumam ve üniversitede hazırlık okumam sebebiyle bir sürü kaliteli kalitesiz İngilizce kitabım var. Ama hepsi ne yazıkki memlekette kaldığı için Google'da "İngilizce dersleri", Online İngilizce dersleri", "Bedava İngilizce dersler" tarzı aramalar yapmak zorunda kaldım. Durum tam bir rezaletti. Bulduğum bir site haricinde hiç birini beğenmedim. Ben en temelden en ileri seviyeye kadar gramer, kelime, okuma, yazma iç içe bir ders arıyordum. Gramerımı geliştirirken diğer alanlarda da kendimi sıfırdan sağlam olarak eğitmek istiyordum. Bulduğum tek işe yarar site Bedava-İngilizce isimli bir siteydi. O site de de başlangıç dersleri çok kapsamlı olmasına rağmen ileriki seviyelerde yetersiz dururdu. Yine de bu siteyi beğendim. Benim gibi tekrardan ve sıfırdan İngilizce öğrenmeye başlayacaklar için tavsiye ederim.

İnternette ders arayışım hemen sona ermedi. Dersten daha önemli bir şeye denk geldim. İngilizce eğitim sitelerinden biri "14 Günde İngilizce" isimli bir yazı dizisi hazırlamış. 14 Yazıdan oluşan bu serinin daha sadece ilk yazısını okudum. Tam anlamıyla müthiş bir yazıydı. İngilizcenin "İ"sinden anlayan herkesin okumasını tavsiye ederim bu yazı dizisini. 14 Günde İngilizce öğretmeyi iddia eden saçma bir dersler topluluğu gibi duruyor isminden. Ama içeriği tam tersi. Kalıplaşmış hiç bir şeyle dil öğrenilemeyeceği ama dil öğrenmenin zor bir şey olmadığı, her kesin İngilizceyi öğrenebileceği ve sorunun bizde değil okullarda ve kurslarda verilen İngilizce eğitimde olduğunu anlatan bir yazı.

Ben bir dilin sadece derslerini okuyarak veya izleyerek, hatta bu dersleri eline kağıt kalem alıp tekrar edip filan öğrenilemeyeceğini düşünüyorum. Bu yüzden İngilizce çalışırken aynı zamanda da İngilizceyi daha çok kullanmaya karar verdim. Özellikle de yazma alanında. Zaten istesem de istemesem de İngilizce yazılar okuyorum. Uygulama alanı olarak Bitcoin Talk forumunu seçtim. Çünkü bu forumda attığım post başı 15 kuruşdan fazla para kazanıyorum. İlerleyen zamanlarda başka forumlara da kayıt olup bir şeyler yazmayı planlıyorum. Yabancı dil öğrenmeye çalışan herkese de öğrendiğiniz yabancı dili bir şekilde kullanmanızı tavsiye ederim. Şimdilik yazacaklarım bu kadar. İlerleyen zamanlarda bu konudaki ciddi tutumum değişmezse deneyimlerimi sizlerle paylaşmaya devam ederim. Sağlıcakla kalın...

28 Nisan 2016 Perşembe

İmza Kampanyası Arayışı


Daha önce şu yazımda kolay bitcoin kazanma yöntemlerinde imza kampanyalarından bahsetmiştim. Ben Bitcoin konusunda çok fazla bilgiye sahip olmadığımdan ve foruma bazen bir kaç hafta girmediğim zamanlar olduğu için haftada atılması gereken minimum mesaj sayısı olmayan bir kampanya olan Yobit'e atılmıştım. Ne güzel attığım her mesajda 15-16 kuruş değerinde Bitcoin kazanıyordum. Bu Bitcoinleri de biriktirerek Yobit'in borsasında Dogecoin'e çeviriyor onu da Poloniex'e aktararak altcoin al sat ile bu parayı çoğaltmaya çalışıyordum. Ama Yobit aldığı bir kararla imza kampanyasında Bitcoin Talk forumundaki local forumlara atılan mesajları saymayacağını duyurdu. Böylece benimde arayışım başlamış oldu.

Yobit local forumları saymama başladıktan sonra nasıl planlar yaptığımı anlatmadan önce daha iyi anlamanız için Bitcoin Talk'ın rank sistemini anlatmamda yarar var. İmza kampanyaları belli bir rank veya üzerinde olmanızı ister. Rankınız attığınız mesaja göre değil activty'nize göre belirlenir. Activity'niz ise potansiyel activty'nizi geçemez. Forumun belirlediği 14 günlük periyotlarda en az bir mesaj atmışsanız 14 potansiyel activity kazanmış olursunuz. Bitcoin Talk forumunun kuralları birden çok hesap açmanıza izin veriyor. Ben de ileride belki lazım olur düşüncesiyle başka bir hesap açmıştım ve aklıma geldikçe bu hesaba girerek mesaj atıyordum. Böylece sadece 4 mesaj atmama rağmen 56 potansiyel activity'im olmuştu. Yani şimdi ben bir gün içinde 52 mesaj atsam bu hesapla hesabımın activity'si direk 56 olacak. Ama 4 mesaj attığım için 4 activity'de. Yobit local forumları saymamaya başladığında ben de Member hesabımı sadece İngilizce forumlara yazarken bu arada sırada mesaj yazdığım hesabımı da Türkçe forumlara mesaj yazarken kullanmaya karar verdim. Böylece Yobit'in imza kampanyasından çıkmadan hem Yobit'ten hem de bu yeni hesabımı Jr. Member yaptıktan sonra gireceğim imza kampanyasından kazanç sağlamayı uygun gördüm. Lakin bu yeni hesabım Jr. Member olana kadar iki üç hafta attığım mesajlardan hiç bir şey kazanamayacağım.

Yan hesabımı Jr. Member'a yükseltirken bir yandan da koşulları uygun bir imza kampanyası arayışı içine girdim. Local post ve Jr. Memberları kabul eden iki tane imza kampanyası var. Bunlar; Secondstrade ve 777Coin. 777Coin Newbie'leri de kabul etmesine rağmen katılmadım çünkü haftada en az 20 mesaj yazmamızı istiyor. Ben haftada ortalama 5 mesaj yazıyorum foruma. Bu yüzden bu kampanyayı hemen eledim. Secondstrade'de de benzer bir uygulama var ama Secondstrade haftada en az 10 mesaj yazmamızı istiyor. Bu yüzden şu an gözüme bu kampanyayı kestirdim. Haftada 10 mesaj yazmaya devam edebilir miyim bilmiyorum. Ama imza kampanyası olayı çok hoşuma giden bir olay olduğu için bu işin dışında kalmak istemiyorum. Düşünsenize bir forumdaki hesabınızın imzasına reklam alıyorsunuz ve o forumda mesaj yazarak para kazanıyorsunuz. Çok basit ve güzel bir kazanç yöntemi değil mi?

25 Nisan 2016 Pazartesi

Blood The Last Vampire

Genel Anime Tanıtımı:

Yayın Tarihi: 18/11/2000
Yapımcı Şirket: Production I.G
Tür: Korku, Vampir, Aksiyon
Süre: 48 Dakika

Emeği Geçenler: 
Yönetmen: Hiroyuki KITAKUBO, Kazuya KISE, Shinji TAKAGI
Senaryo: Kenji KAMIYAMA, Hiroyuki KITAKUBO, Mamoru OSHII
Animasyon: Akiharu ISHII, Hiroyuki OKIURA, Ikuo KUWANA, Kazuchika KISE
Müzik: Yoshihiro IKE
Dizayn: Katsuya TERADA, Atsushi MATSUMOTO
Orjinal Eser: Mamoru OSHII

Tanıtım:
Bu kısa anime film, Saya isimli saf kan bir vampir kızın insanlarla beslenen vampirleri öldürmesi etrafında şekilleniyor. Saya dünya üzerinde hayattaki son saf kan vampirdir. Japonya'da gizli bir kuruluşta saf kan olmayan vampirleri öldürme işini yaparken Yokota'daki Amerikan üssünde şüpheli ölümlerin sorumlusu olan vampiri öldürmek için görevlendirilir. Ama bu kez hedefi bir değil üç vampirdir.

VCD Tanıtımı ve Düşüncelerim:

Türkiye'de Çoğaltan Şirket: Cinemedya, Spotek
Fiyat: Ben 3 TL'ye aldım. Araştırdım ama internette su an satan bir yer bulamadım. Şu an satan var mıdır? Veya ne kadara satarlar hiç bir bilgim yok.

Arka Kapaktaki Tanıtım Yazısı:
Japonya 1966... "Saya" canavarları yok eden gizli bir takım. Cadılar Bayramından hemen önce Tokyo'daki bir liseye öğrenci kimliğinde gönderilen Saya, iki sınıf arkadaşının vampir olduğunu öğrenir. Okula saldırmak üzere olan vampirlerle savaş başlamıştım.

Düşüncelerim:
Bu zamana kadar para verip aldığım tek orjinal VCD bu. Bundan 4-5 yıl önce Yunus Market'ten 3 TL'ye almıştım. Açıkçası çok da memnun kalmadım. Büyük bir ihtimal ben aldığım zaman fabrikadan çıkalı en az 5 sene olmuş olacak ki kabı parçalandı. İlk izlediğim zamanlar dublajının kötü olduğunu düşünüyordum. Ama sonradan çevirisinin berbat ötesi olduğu için dublajının bana kötü geldiği kanaatine vardım. Yani o kadar kötü çevirmişlerki dublajı hakkında bir şey diyemiyorum. Tabi ilk aldığım zamanlar böyle kuru kuruya eleştirmek olmaz Türkiye'de bu animeyi DVD ve VCD olarak çoğaltan şirketle iletişime geçerek bu kötü yanlarını belirteyim dedim. Ama bu şirketlere ulaşamadım.


VCD'nin kapak resimleri ve tasarımları güzel bence. Ama tanıtım yazısını yazan eleman bir kere olsun açıp animeyi izleyip öyle yazsaymış yazıyı keşke. Bir de kutusu çok kalitesiz 1 hafta geçmeden parçalanmaya başlamıştı. Belki çok uzun zaman önce paketlendiğindendir.

Animeyi beğenmedim açıkçası. Zaten çok işlenen bir konu "vampirler". Bu anime benzerlerinden farklı bir şeyler ortaya koyamadığı için ortalama altı bir yapım olmuş.

24 Nisan 2016 Pazar

Mahatma Gandhi Manga

Yazar: Kazuki Ebine
Çizer: Kazuki Ebine
Yayın Evi: Galata Yayıncılık
Tür: Biyografi, Manga, Çizgi Roman, Tarihi
Sayfa Sayısı: 198
Fiyat: 3 TL (İnternette) 12.50 TL (Etiket Fiyatı). Ben internetten aldım. Yanında baya bir şey aldığım için ve bir kampanya sayesinde bana 2 TL'den de ucuza denk geldi.

İnceleme ve Düşüncelerim:
Adın da anlaşılacağı üzere Hindistan Bağımsızlık Hareketi'nin lideri Mahatma Gandhi'nin hayatını anlatan biyografik bir manga. Mangayı okurken tarihi bir belgesel izlemiş gibi oluyorsunuz. Mahatma Gandhi'nin başından geçen önemli olaylar mangada güzel bir şekilde canlandırılmış. Daha önce tanıttığım Che Guevera'nın mangasıyla aynı yayın evinden çıkma bir manga ve benzer özelliklere sahip. Almayı düşünenler nasıl bir manga olduğunu buradan ilk sayfalarını okuyarak görebilir.

Manganın ebatları büyük. Hatta bu zamana kadar aldığım en büyük manga bu. Ama basıldığı kağıdın kalitesi düşük ve ince. Çizimleri fazla göze hitap eden cinsten değil. Ayrıca manga sadece çizimden oluşmuyor bölüm aralarında Mahatma Gandhi'nin resimleri de var.


Almak isteyenlere iki önemli tavsiyem var. Bu manga Mahatma Gandhi'nin hayatını detayına girmeden anlatan bir manga. O yüzden "Şurayı atlamış burayı atlamışlar o yüzden beğenmedim" şeklinde düşünebilirsiniz. Bu yüzden daha önceden Mahatma Gandhi'yi ayrıntılı bir şekilde tanıyorsanız hoşunuza gitmeyebilir. Çünkü bu manganın çizilme amacı da Mahatma Gandhi'nin başından geçenler hakkında size yüzeysel bilgi vermek. İkinci önemli olay yukarı da fiyatını yazarken 2 farklı fiyat yazdım ve parantez içinde nereden alınırsa ne kadara alınabileceğini belirttim. Yine de bunu açma gereği duyuyorum. Kitap satan internet sitelerinde bu manga en fazla 3 liradan satılıyor. Ama arka kapağında fiyatının 12.50 lira olduğu yazılmış. Bu yüzden ben de internette 3 lira kitapçıda 12.50 lira çıkarımını yaptım. Bu yüzden dikkatli olun. "3 Liraya manga var dediler geldik 12.50 lira bayıldık gittik" demeyin sonra. 3 Liraya manga kaçmaz bence (üstelik bir sürü site de 2 ile 3 lira arası bir fiyata satılıyor). Bu yüzden kesinlikle almanızı tavsiye ederim.

Gördüğünüz üzere Chr Guevera'nın mangasıyla hemen hemen aynı şeyleri yazmış oldum. Çünkü iki manga da birbirlerine çok benziyor. Bu yüzden arasındaki farklılıkları anlatma ve bu iki mangayı karşılaştırma gereği duydum. Mahatma Gandhi'yi Che Guevara'dan daha çok sevdim. Kişilik veya yaptıkları yönünden değil mangaları karşılaştırınca. Bunun nedeninin Che Guevara hakkında önceden bir çok kitap okuyup, belgesel seyretmeme bağlamıştım ilk başta. Ama sonradan tarafsız bir şekilde düşünerek şu sonuca vardım: Che Guevara'da anlatımda yazıdan gereğinden çok fazla faydalanmıştı ama Mahatma Gandhi tam bir çizgi roman gibiydi. Ama çizim yönünden Che Guevera çok daha iyi bir manga. Biliyorum ki bir çoğunuz Gandhi hakkında fazla bir bilgiye sahip değilsiniz. Sadece adını, Hindistan'ın bağımsızlığını kazanmasında önemli rolü olduğunu ve savaşmadan Hindistan'a bu bağımsızlığını elde ettirdiği haricinde bir şey bilmeyen birinin kesinlikle okuması gereken bir manga.