Gold farming, Türkçede altın çiftçiliği demektir. Ve MMORPG türü online oyunlarda para biriktirerek bu parayı gerçek para karşılığı başka insanlara satmak demektir. Gold farming her oyunda yasaktır. Ama dünya genelinde bir çok oyunda yapıldığı bilinmektedir. Çin ve Güneydoğu Asya ülkeleri başta olmak üzere dünya genelinde yapılmaktadır. Ülkemizde de bir kaç oyunun parasının gerçek para karşılığı satıldığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir.
Ülkemizde uzun yıllardır Knight Online, Metin 2 ve Silkroad Online da gold farming yapılmaktadır. Hatta bu oyunları oynayan oyuncularda "Eğer oyuna para yatırmazsam hiç zevki çıkmaz" düşüncesi hakimdir. Bu oyunların ortak yanları çok fazla kişinin oynaması ve oyunun içerisindeki item düzeylerinin yüksek olmasıdır. Bu yüzden para karşılığı oyun parası almak isteyen ve satmak isteyen kişiler doğal olarak türemiştir. Oyun parası kasarak ev geçindiren kişilerin varlığı da bir gerçektir.
Gold farming bir değişik versiyonu da para kasma amacı gütmeden oyundaki karakterinizi geliştirmek sonra ise oyunu bıraktığınız zaman veya daha iyi bir eşyaya sahip olduğunuz zaman eşyalarınızı satmaktır. Ayrıca eskisi kadar olmasa da hala daha yüksek seviyeli karakterlerin alıcısı vardır. Bu yöntemlerle de para kazanmak mümkündür.
Gold farming yapabilmek için ilk başta ihtiyacınız olan iki şey var. İlki gold farming yapmaya uygun yani çok kişinin oynadığı ve parasına isteğin olduğu bir oyun belirlemek. İkincisi ise o oyunun kurdu olmak. Çünkü oyunu herkes oynar ama hangi paranın en iyi kasıldığı yöntemleri, slotları bilmeden ve levelinizi ve itemlerinizi az da olsa geliştirmeden gold farming yapmanız düşünülemez. Sonra ise kafanızdan gold farming'i nasıl yapacağınızın planını yaparak oyun parası kazanmaya başlayabilirsiniz.
Türkiye'de gold farming yapılan en bilindik oyunlarda yapanların nasıl yaptığına bakacak olursak:
Metin 2'de hile ile herkes az miktarda da olsa gold farming yaparak günde bir kaç lira kazanabilir. Knight Online'da şu an gold farming yapmanın en iyi yolu pazar yapmaktır. Çünkü Knight Online'da iki çeşit pazar türü vardır. Bunlar alım pazarı ve satım pazarı. Bu uygulama ticaret ile para kasmak için biçilmiş kaftandır. Alım pazarı kurarak ucuza çabuk satılan itemler alarak satım pazarıyla satarak zahmetsiz para kazanabilirsiniz. (Not: Knight'ın şu anki durumunu bilmiyorum) Silkroad Online'da da yine hile ile güzel paralar kazanılabildiğini duydum. Bunun için 32 client açabilecek iyi bir bilgisayarınızın olması ve paralı hile almanız lazımmış.
Ben önceden bir kaç kere gold farming yapmayı denedim. Gold farming göründüğü kadar kolay bir iş değil. İlk başta Knight Online oynarken paraya ihtiyacım olduğunda chardaki itemleri arkadaşlarıma para ile satıyordum. Bir kere de online oyun parası alan ve satan bir siteye biriktirdiğim paraları sattım. Çok az miktarda para biriktire bilmiştim (20 Lira kadar). Geçen sene tekrardan Knight'ta gold farming yapmaya başladım. Tekrardan 20 Lira tutarında para biriktirmiştim ki hile kullanmama rağmen hile kullanmak suçundan banlandım. Ticket atmak istedim haliyle. Lakin ticket atmak için oyuna para yüklemek lazımmış. Böyle akıl almaz bir müşteri ilişkileri olduğu için kızarak şansımı Metin 2'de denemeye karar verdim. Metin 2 Knight'ın aksine özgürlüklerin bol olduğu bir oyun olduğu için bir sürü karakter açtım. Ve tabi ki hile kullanarak aynı anda 2 karakterle yang kasmaya başladım. Metin 2'de de 20 Lira kazandıktan sonra onu da bıraktım. Çünkü durmadan karakter ölmüş mü kalmış mı diye bakmaktan sıkıldım. Şu anda hiç bir oyunda gold farming yapmıyorum. Bu yazıda sizlere gold farmingi ve ülkemizdeki gold farming yöntemlerini kendi tecrübelerimi de katarak anlatmak istedim. Umarım beğenmişsinizdir.
21 Nisan 2016 Perşembe
20 Nisan 2016 Çarşamba
Aramda En Çok Sevdiğim 5 Şampiyon (League of Legends)
League of Legends oyununda her zaman açık olan 3 harita bulunmakta. Bunlardan en bilineni sihirdar vadisi, ikinci en fazla bilineni sonsuz uçurum, en az bilineni ise uğursuz koruluk. Önceden bir de kristal kayalık vardı. Aram sonsuz uçurum da 5'e 5 takımlarla oynanan bir oyun modu. Bu oyun modunun en büyük özellikleri şampiyonların rastgele seçilmesi ve ölmeden item alamamanız. Ayrıca oyun başlamadan önce size gelen şampiyonu beğenmediyseniz zar atarak kullanabileceğiniz rastgele bir şampiyonla değiştirebilirsiniz. Veya takımınızdaki başka biriyle takas edebilirsiniz (Tabi kabul ederse). Bu haritada tek bir koridor olduğu için sürekli takım savaşı halindesiniz. Bu da bu modun en çekici kılan yanı. Ayrıca tarafsız yaratıklar yoktur ve oyun sihirdar vadisine göre daha çabuk biter.
Ana konumuza gelecek olursak aramdaki en iyi şampiyonlar alan etkili skillere sahip şampiyonlar, tank şampiyonlar ve nişancı şampiyonlardır. Bu şampiyonlardan benim en çok hoşuma gidenler:
Lux: E ve R skilleri alan etkili olduğundan aramdaki en güçlü şampiyonlardandır. Ayrıca Q'sunu kalabalığa attığınız da iki düşman şampiyonunu aynı anda dondurabilirsiniz. Ultisi kaçan şampiyonları avlamak için bire birdir. Ama ultiyi 1 kill için değil de düşman tesbih gibi bir sıraya dizildiği zaman kullanmak daha makbuldür.
Veigar: E skilli sayesinde aramdaki tartışılmasız en iyi şampiyonların başında gelir. Bu skil ile alanı stunlayabilirsiniz. Ayrıca Q skilliyle öldürdüğünüz her şampiyon veya minyon yetenek gücünüzü artırır.
Fiddlesticks: E skilli düşmandan düşmana seker ve ultisi eğer iyi kullanılabilirse penta aldırır. Ultiyi doğru yerde kullanarak 1 vs 4 hatta 1 vs 5 bile yapabilirsiniz. Ultiden en iyi şekilde faydalanmak veya diğer bir değişle kaçanı kovalamak için kesinlikle kar topu ile oyuna girin. Ama biraz şansa bakıyor bu şampiyon.
Malphite: E ve R skilleri alan etkilidir. Fazla bir alana etki etmeseler de Aramın küçük bir harita olmasından dolayı çok faydalıdır bu skiller. Ayrıca tank olduğu için kolay kolay ölmez.
Amumu: Q'su ve ultisi donduruyor. Ultisi çok büyük bir alana etki eder bu yüzden uygun anı bekleyerek atılan ultiler oyunu döndürebilir.
Ana konumuza gelecek olursak aramdaki en iyi şampiyonlar alan etkili skillere sahip şampiyonlar, tank şampiyonlar ve nişancı şampiyonlardır. Bu şampiyonlardan benim en çok hoşuma gidenler:
Veigar: E skilli sayesinde aramdaki tartışılmasız en iyi şampiyonların başında gelir. Bu skil ile alanı stunlayabilirsiniz. Ayrıca Q skilliyle öldürdüğünüz her şampiyon veya minyon yetenek gücünüzü artırır.
Fiddlesticks: E skilli düşmandan düşmana seker ve ultisi eğer iyi kullanılabilirse penta aldırır. Ultiyi doğru yerde kullanarak 1 vs 4 hatta 1 vs 5 bile yapabilirsiniz. Ultiden en iyi şekilde faydalanmak veya diğer bir değişle kaçanı kovalamak için kesinlikle kar topu ile oyuna girin. Ama biraz şansa bakıyor bu şampiyon.
Malphite: E ve R skilleri alan etkilidir. Fazla bir alana etki etmeseler de Aramın küçük bir harita olmasından dolayı çok faydalıdır bu skiller. Ayrıca tank olduğu için kolay kolay ölmez.
Amumu: Q'su ve ultisi donduruyor. Ultisi çok büyük bir alana etki eder bu yüzden uygun anı bekleyerek atılan ultiler oyunu döndürebilir.
19 Nisan 2016 Salı
Karınca & Komünizm Karikatürü
Yıllar önce çizdiğim karınca karikatürüm. Bu karikatürde karınca kolonilerinin komünist toplumlara benzediğini hatta geçmişteki komünist ülkelerden çok daha fazla komünist olduğunu, Sovyetlerin Coca Cola ve hamburger yüzünden dağıldığı teziyle birleştirerek anlatmak istedim.
Bu çizdiğim ilk karikatür. Renklendirmesini daha yeni yaptım. Tarayıcı olmadığından dolayı telefonla fotoğrafını çekmek zorunda kaldım. Bu yüzden doğru düzgün renklendiremedim. Hatta arka planı beyaz yapınca antenler silindi bilgisayarda tekrar çizmek zorunda kaldım.
Yazma ve çizme aşamasını sizlerle paylaşmazsam olmaz. Gerçi Türkiye gibi bir tüketim toplumunda üretime ilgi duyan kişi sayısı çok az. Bu çizim sayesinde öğrendim ki karikatürde en önemli şey karikatüre dönüştürebileceğiniz bir fikir bulmak. Çizmesi en basit şey. Eğer çizime eliniz biraz olsun yatkınsa kolaylıkla profesyonel (yani bu işten para kazanan) karikatüristleri aratmayacak şekilde çizebileceğinize inanıyorum. Bunu çizerken yaptığım şey internetten karınca karikatürleri bularak hoşuma giden 2-3 karikatüre bakarak kendimden bir şeyler katarak bir karınca çizmek oldu. Bu iş mürekkeplemesiyle birlikte yarım saat aldı sadece. Ama bu karikatürden sonra 2-3 yıldır başka karikatür çizemedim çünkü karikatür olacak iyi bir fikir bulamadım.
Yazma ve çizme aşamasını sizlerle paylaşmazsam olmaz. Gerçi Türkiye gibi bir tüketim toplumunda üretime ilgi duyan kişi sayısı çok az. Bu çizim sayesinde öğrendim ki karikatürde en önemli şey karikatüre dönüştürebileceğiniz bir fikir bulmak. Çizmesi en basit şey. Eğer çizime eliniz biraz olsun yatkınsa kolaylıkla profesyonel (yani bu işten para kazanan) karikatüristleri aratmayacak şekilde çizebileceğinize inanıyorum. Bunu çizerken yaptığım şey internetten karınca karikatürleri bularak hoşuma giden 2-3 karikatüre bakarak kendimden bir şeyler katarak bir karınca çizmek oldu. Bu iş mürekkeplemesiyle birlikte yarım saat aldı sadece. Ama bu karikatürden sonra 2-3 yıldır başka karikatür çizemedim çünkü karikatür olacak iyi bir fikir bulamadım.
18 Nisan 2016 Pazartesi
Webtoon Tr
Webtoon Tr, benim tarafımdan yaklaşık 3 yıl önce açılmış ve Türk halkına webtoonları tanıtmayı ve sevdirmeyi amaçlayan bir topluluk. 3 Yıl boyunca 10'a yakın kişi ekibe katılmış olmasına rağmen şu an tek aktif olan kişi benim. Webtoon Tr, Blogger ve Facebook üzerinden gönüllü olarak hizmet sunuyor. İçeriğimizin odağında tabiki de webtoonlar var.
Webtoon Tr'yi anlamak için ilk başta webtoon'un anlamını, ne olduğunu bilmek lazım. Webtoon'un ne olduğunu Webtoon Tr'de yazdığım Webtoon Nedir? isimli yazıdan öğrenebilirsiniz. Facebook sayfamız da webtoonlarla ilgili haber, yazı, resim gibi şeyler paylaşıyoruz. Blogda ise webtoon tanıtımları, webtoon portalları tanıtımları, webtoon çeviri gruplarının listesi, webtoonların listeleri, webtoon haberleri gibi çok çeşitli konularda paylaşımlarda bulunuyoruz.
Tek başıma olmam çabuk sıkılmama neden oluyor. Bu yüzden blog da Facebook sayfası da fazla içeriğe sahip değil. Yine de elimden geldiğince yaptığım araştırmalar ve okuduğum webtoonlardan elde ettiğim bilgileri sizlerle paylaşmaya devam ediyorum. Ayrıca webtoon okurlarının işlerini kolaylaştıracak listeler hazırlıyorum.
Webtoon Tr blog adresi: http://webtoontr.blogspot.com.tr/
Webtoon Tr Facebook adresi: https://www.facebook.com/webtoontr
Webtoon Tr'yi anlamak için ilk başta webtoon'un anlamını, ne olduğunu bilmek lazım. Webtoon'un ne olduğunu Webtoon Tr'de yazdığım Webtoon Nedir? isimli yazıdan öğrenebilirsiniz. Facebook sayfamız da webtoonlarla ilgili haber, yazı, resim gibi şeyler paylaşıyoruz. Blogda ise webtoon tanıtımları, webtoon portalları tanıtımları, webtoon çeviri gruplarının listesi, webtoonların listeleri, webtoon haberleri gibi çok çeşitli konularda paylaşımlarda bulunuyoruz.
Tek başıma olmam çabuk sıkılmama neden oluyor. Bu yüzden blog da Facebook sayfası da fazla içeriğe sahip değil. Yine de elimden geldiğince yaptığım araştırmalar ve okuduğum webtoonlardan elde ettiğim bilgileri sizlerle paylaşmaya devam ediyorum. Ayrıca webtoon okurlarının işlerini kolaylaştıracak listeler hazırlıyorum.
Webtoon Tr blog adresi: http://webtoontr.blogspot.com.tr/
Webtoon Tr Facebook adresi: https://www.facebook.com/webtoontr
17 Nisan 2016 Pazar
Only Webtoon
Yaklaşık bir yıl önce çevirmenlik, editörlük ve co-adminlik yaptığım Aniourya Fansub ne yazıkki kapandı. Ama ben orada vakit buldukça tek başıma çevirip editlediğim Useful Good-for-Nothing isimli webtoonu çevirmeye devam etmek istediğimden dolayı tek başıma bir blog açarak çeviriye devam etme kararı aldım. Bu nedenle Only Webtoon'u kurdum.
Hiç bir zaman bir sürü çevirmen ve editörle kalabalık bir çeviri topluluğunu yönetmek gibi bir düşüncem olmadı. Zaten nerede çokluk orada b.kluk demiş atalarımız. Bu yüzden sadece bana çeviride veya editlemede az da olsa yardım edecek kişiler arıyordum. Bu arayışım bir kaç ay önce gerçekleşti ve bir çevirmen arkadaşımız Only Webtoon'a katılarak yardım etmeye başladı. O da benim gibi çeviri işini yavaştan aldığından ve benim bu bir kaç aylık süre de çeviri namına bir şey yapmamamdan ötürü uzun süredir inaktif bir görünüm çiziyorduk. Ama bir kaç gün önce çevirmen arkadaş bana çevirdiği bölümü attı. Ben de o bölümden bir önceki bölümü çevirmiştim. Hali hazırda çevirisi elimde bulunana 2 bölümü editlemeye başladım bende. Yakın bir zamanda tekrardan aktif olacağız.
Projelerimiz:
Webtoon:
Useful Good-for-Nothing
Web Novel:
Noblesse S (Çevirisi durdu)
Geçtiğimiz yaz light novel okumayı alışkanlık haline getirmiştim. Günde ortalama 2 cilt light novel okuyordum. Türkiye'de daha yeni yeni light novellar çevrilmeye başladığından benim de Türk light novel okuruna bir katkım olsun diye light novel çevirmeye başladım. Ayrıca o sıralar bilgisayarım bozuk olduğundan webtoon editliyemiyordum bu yüzden sadece yazıdan oluşan light novel'a giriş yapmak için iyi bir fırsat doğmuştu. Ama hüsranla sonuçlandı. Çevirmek için seçtiğim Noblesse S'in dili çok ağırdı bu yüzden ilk bölümünün %10'unu ilk günkü aşkla çevirdim ama gerisini getiremedim.
Blog Adresi: http://onlywebtoon.blogspot.com.tr/
Hiç bir zaman bir sürü çevirmen ve editörle kalabalık bir çeviri topluluğunu yönetmek gibi bir düşüncem olmadı. Zaten nerede çokluk orada b.kluk demiş atalarımız. Bu yüzden sadece bana çeviride veya editlemede az da olsa yardım edecek kişiler arıyordum. Bu arayışım bir kaç ay önce gerçekleşti ve bir çevirmen arkadaşımız Only Webtoon'a katılarak yardım etmeye başladı. O da benim gibi çeviri işini yavaştan aldığından ve benim bu bir kaç aylık süre de çeviri namına bir şey yapmamamdan ötürü uzun süredir inaktif bir görünüm çiziyorduk. Ama bir kaç gün önce çevirmen arkadaş bana çevirdiği bölümü attı. Ben de o bölümden bir önceki bölümü çevirmiştim. Hali hazırda çevirisi elimde bulunana 2 bölümü editlemeye başladım bende. Yakın bir zamanda tekrardan aktif olacağız.
Projelerimiz:
Webtoon:
Useful Good-for-Nothing
Web Novel:
Noblesse S (Çevirisi durdu)
Geçtiğimiz yaz light novel okumayı alışkanlık haline getirmiştim. Günde ortalama 2 cilt light novel okuyordum. Türkiye'de daha yeni yeni light novellar çevrilmeye başladığından benim de Türk light novel okuruna bir katkım olsun diye light novel çevirmeye başladım. Ayrıca o sıralar bilgisayarım bozuk olduğundan webtoon editliyemiyordum bu yüzden sadece yazıdan oluşan light novel'a giriş yapmak için iyi bir fırsat doğmuştu. Ama hüsranla sonuçlandı. Çevirmek için seçtiğim Noblesse S'in dili çok ağırdı bu yüzden ilk bölümünün %10'unu ilk günkü aşkla çevirdim ama gerisini getiremedim.
Blog Adresi: http://onlywebtoon.blogspot.com.tr/
16 Nisan 2016 Cumartesi
League of Legends'ın Zararları
League of Legends, genç, yetişkin bir çok kişinin oynadığı bir oyun. Ben de yıllardır League of Legends oynuyorum. Ama bir çok defa oynamayı bırakıp tekrar başladım. Oyuna her defasında tekrardan başlamamın nedeni çevremde League of Legends oynayan bir sürü insanın olması. Hadi gel birlikte bir kaç oyun atak deyince bu insanlar kıramıyorum haliyle. Zaten League of Legends arkadaşlarınla oynayınca daha zevkli olan bir oyun. Özellikle de aynı odada 5 kişi birlikte oynuyorsanız.
Bu yazıyı yazmak amacım zaman zaman League of Legends oynamayı bırakmamın nedenlerini anlatmak. Bilgisayar oyunlarının asıl amacı boş vakitlerinizi öldürmektir. Boş vakit dediğimiz kavram tamamen bizim oluşturduğumuz bir kavramdır. Boş vakit diye bir şey yoktur aslında. Harcanan zaman geri gelmez. Harcadığımız bu değerli zamanı oyun oynamak yerine çok daha iyi bir şekilde değerlendirebiliriz. Nasıl değerlendireceğiniz tamamen size kalmış. Yani kısaca League of Legends'in en büyük zararı zamanımızın boşa harcanması. İşten veya okuldan sonra günde bir bölümden bir şey olmaz diye düşünmeyin. Çünkü League of Legends tarzı oyunlarda bu düşünceyle bir oyun attıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Özellikle ilk oyunu kaybettiyseniz kazanana kadar oynayayım bırakacağım diyorsunuz. Kazandığınız zaman ise bu oyun çok iyiydi bir oyun daha atıyım bari diye düşünüyorsunuz. Ve bu böyle sürüp gidiyor. Taki saate bakıp da saatlerinizi oyunda boşa harcadığınızı fark edene kadar. En azından benim başıma bunlar geliyordu. Ayrıca zamanımı nasıl değerlendireceğimi planlarken fark ettim ki League of Legends oynamaktan daha iyi aktivitelerle zamanımı değerlendirebilecekken amaçsızca League of Legends oynuyorum.
League of Legends'in bir diğer kötü yanı da takım çalışması temelli olduğu için ve biz Türklerin takım çalışmasından anlamadığı için oluşan sinir, stres. Bu bende çok fazla yok. Ama bir arkadaşım League of Legends oynarken ettiği küfürler karşı ki apartmandan duyulur. O derece sinirleniyor yani. Bir oyun için bu kadar sinirlenmeye ve stres yapmaya değer mi? Değmez tabi ki.
Başka zararları da olabilir ama League of Legends ve benzeri oyunlardaki en büyük zararlar zamanınızın boşa gitmesi ve yaptığınız sinir strestir. Özellikle yaşı küçük olan kişiler başta olmak üzere her kesin bir an önce League of Legends oynayarak geçirdiği zamanı minimize etmesini yapamıyorlarsa League of Legends oynamayı bırakmalarını tavsiye ederim.
Bu yazıyı yazmak amacım zaman zaman League of Legends oynamayı bırakmamın nedenlerini anlatmak. Bilgisayar oyunlarının asıl amacı boş vakitlerinizi öldürmektir. Boş vakit dediğimiz kavram tamamen bizim oluşturduğumuz bir kavramdır. Boş vakit diye bir şey yoktur aslında. Harcanan zaman geri gelmez. Harcadığımız bu değerli zamanı oyun oynamak yerine çok daha iyi bir şekilde değerlendirebiliriz. Nasıl değerlendireceğiniz tamamen size kalmış. Yani kısaca League of Legends'in en büyük zararı zamanımızın boşa harcanması. İşten veya okuldan sonra günde bir bölümden bir şey olmaz diye düşünmeyin. Çünkü League of Legends tarzı oyunlarda bu düşünceyle bir oyun attıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Özellikle ilk oyunu kaybettiyseniz kazanana kadar oynayayım bırakacağım diyorsunuz. Kazandığınız zaman ise bu oyun çok iyiydi bir oyun daha atıyım bari diye düşünüyorsunuz. Ve bu böyle sürüp gidiyor. Taki saate bakıp da saatlerinizi oyunda boşa harcadığınızı fark edene kadar. En azından benim başıma bunlar geliyordu. Ayrıca zamanımı nasıl değerlendireceğimi planlarken fark ettim ki League of Legends oynamaktan daha iyi aktivitelerle zamanımı değerlendirebilecekken amaçsızca League of Legends oynuyorum.
League of Legends'in bir diğer kötü yanı da takım çalışması temelli olduğu için ve biz Türklerin takım çalışmasından anlamadığı için oluşan sinir, stres. Bu bende çok fazla yok. Ama bir arkadaşım League of Legends oynarken ettiği küfürler karşı ki apartmandan duyulur. O derece sinirleniyor yani. Bir oyun için bu kadar sinirlenmeye ve stres yapmaya değer mi? Değmez tabi ki.
Başka zararları da olabilir ama League of Legends ve benzeri oyunlardaki en büyük zararlar zamanınızın boşa gitmesi ve yaptığınız sinir strestir. Özellikle yaşı küçük olan kişiler başta olmak üzere her kesin bir an önce League of Legends oynayarak geçirdiği zamanı minimize etmesini yapamıyorlarsa League of Legends oynamayı bırakmalarını tavsiye ederim.
Açılış Yazısı
Merhaba bu yazıyı okuyan muhterem kişiler. Bu yazıyı yazmanın yegane sebebi size bu blogla ilgili bilgiler vermek. Bir kaç gündür aktif olarak bir şeyler yazıp paylaşıyorum. Bundan sonra da inşallah sizlerle bir şeyler paylaşmaya devam edeceğim. Özetle bu blog kişisel bir blog ve ben bu blogda ilgilendiğim her türlü konuda kendimi ifade etmek ve sizlere duygu, düşünce ve bilgilerimi aktarmak istiyorum.
Bu blogu tekrar gün yüzüne çıkarmamın en büyük nedeni bilgi birikimi ve yeteneklerimi değerlendirerek ürettiğim envai çeşit şeyleri sizlerle paylaşarak sizlerinde faydalanmanızı sağlamak. Çizim olarak bu blogta fanartlarım, karakter tasarımlarım, diğer çizimlerim, hatta karikatür ve hüsranla son bulan eski çizgi roman denemelerimi paylaşmayı düşünüyorum. Belki nasıl çizilir, nasıl yazılır tarzı yazı serileri de yazabilirim. Ayrıca bir çok konuda bilgiliyim. Mesela tarih, ülkeler (bölgeler) coğrafyası, politika bunlardan en ön plana çıkanlar. Bunların yanında ilgi duyduğum manga, webtoon, uzak doğu kültürü gibi şeyler hakkında da bir şeyler paylaşmak istiyorum. Mesela yakın bir zamanda (fiziki) manga ve anime arşivimdeki parçaları sizlere tanıtmayı planlıyorum. Ayrıca uğraşmakta olduğum projeler hakkında da bilgiler paylaşmak gayesindeyim. Nihayetinde her insan bir sürü şeye az veya çok ilgi duyar. Belli mi olur belki gün gelir benim alakamın olmadığı futbol hakkında bile bir şeyler yazabilirim belli olmaz.
Lakin şunu da ekleyeyim nihayetinde ben tembelin tekiyim. Şu sıralar bazı şeyleri düzenli olarak yapmaya başlamama rağmen bazı şeylerden de hala kolaylıkla usanıyorum ve yapmayı bırakıyorum. Bu bloga yazı yazmayı rutin hale getirmeyi amaçlıyorum. İnşallah bu planımda başarılı olacağım.
Bu saçma yazıyı okuduğunuz için hepinize teşekkürler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)